Geçmiş olsun!
Del Bosque olayı, Türk futbolunda bir milat olacak. İnanın ne ilk, ne de son olacak... Rakipleri, Beşiktaş'ın başına felaket geldi diye ellerini oğuşturmasınlar. Çünkü ötekilerin de Beşiktaş'tan farkı yok. Al birini, vur ötekine... Türkiye dışındaki ödeme düzeni, bizdeki gibi aşiret sistemine benzemiyor. Her şey hukuka dayalı. Adam geliyor, sözleşmesinde kılı kırk yararak başına gelebilecek her türlü kazayı dikkate alarak en ince ayrıntıları bile dikte ettirebiliyor. Türkiye'ye dışarıdan ya da ülkesinden talibi olan hiçbir teknik adam gelmez. Eğer geliyorsa parasızdır ya da boştadır, onun için gelir. Ülkemize şimdiye kadar topu topu 2 adet yabancı teknik adam geldi. Birisi eğitici ve kalıcı izler bırakan Derwall, öteki ise rekabetçi ve sonuna kadar yarışmacı Lucescu idi... Ne zaman Türk futbolunda iyi şeylerden söz edebiliyorsak, bunu Derwall'e borçluyuz. Ve ne zaman Türk futbolunda Ali Dibo dalaverelerinden konuşuyorsak da Lucescu'yu anımsarız. Adam, Türk futbolundaki bozuk düzeni hepimizin yüzüne vurarak, çekip gitmişti... Hiç yerli bir teknik direktörün, büyük kulüple sözleşme yaparken "şu maddeler olmazsa asla imzayı atmam" dediğini duydunuz mu? Yapamazlar... Çünkü yaptırmazlar...
Tigana'nın tazminatı
Türkiye'ye gelenler içinde Derwall ve Lucescu kadar olmasa bile "iyi" sınıfına girebilecek hocalar da vardı. Ancak onlar da saman alevi olmaktan ileriye gidemediler. Bizdeki futbol ulemalarına göre Daum, Türkiye'den ayrılsa İspanya ve İtalyan kulüpleri tarafından paylaşılamayan adam olurdu... Kendisi, uzun bir aradan sonra ikinci ligdeki Köln takımında zar zor iş bulabildi. Eğer, tazminat korkusu olmasa Jean Tigana, 2007'nin ilk gününde Beşiktaş'ın teknik direktörü olmaya devam edemeyecekti. Ayrılıp gitse, tıpkı Del Bosque'nin yaptığı gibi aynı hukuki işlemlere başvuracak ve günü gelince yükselen tazminatıyla birlikte kasasını dolduracaktı. Del Bosque olayı gerçekten çok üzücü... CAS, biliyorsunuz İsviçre maçlarından sonra başvurmayı düşündüğümüz ama sonradan vazgeçtiğimiz Uluslararası Spor Mahkemesi'dir... Kararları değişmediği gibi, bazen cezaları arttırması da söz konusudur. Bakıyorum, Beşiktaş yönetimi şimdi çıkan bu astronomik cezayı İsviçre Federal Mahkemesi'ne götürmeyi düşünüyor. Oradan bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Yaşanmış örnekler, federal mahkemenin CAS kararlarını aynen uyguladığını gösteriyor. Söyleyecek tek söz kalıyor... Geçmiş olsun!