İktisatta gözlenen bu sadeliğe karşılık, toplumsal yapıda karmaşıklık vardı. Mayalar ataerkil bir aile düzenini benimsemişlerdi. Cinsiyetlere göre bir iş bölümü ve faaliyetlere göre de özel bir dağılım söz konusuydu. Çiftçiler yani nüfusun çoğunluğu; köylüler, hizmetkarlar veya köleler olarak bölünmüştü. Seçkinler de: savaşçılar, rahipler, memurlar ve yöneticiler olarak ayrılıyorlardı. Üstelik seçkinler ile halk birbirine zıt kategoriler oluşturmuyordu. Aralarında akrabalık ilişkileri de vardı. Kenar mahallelerdeki derme çatma yapılmış konutlardan, seçkinlerin oturduğu eşsiz binalarla dolup taşan sit merkezlerine kadar, şehirlerdeki düzen de bu birliği gayet iyi yansıtır. Büyük binaların pek çoğu piramitler veya saraylar yöneticilere aittir. Ana piramidin içinde ise bir başkanın veya bir atanın mezarı yer alır. Dini hayat ve bu alandaki etkinlikler, Mayaların sanki tanrılara tapınmaktan çok, atalar kültürüne önem verdikleri görülür. Mezarlar ve Piramitler, hanedan gücünün mimari işaretleridir. |