Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 09:01   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

b ) Azınlıklar Meselesi : Anadolu’daki zafer, Anadolu Rumluğuna ve Anadolu’daki Ortodoks kilisesine son verdi. Kaçan Yunan ordusuyla birlikte Yunan adalarına Rum göçmen akını başladı. Bunların sayısı yaklaşık olarak 263000’i bulduğu gibi, Yunanlıların “ pontus “ dedikleri Karadeniz kıyılarındaki Rumlar da, aynı şekilde çekildiler. Antlaşmaya göre yapılacak “ mübadele “ sonunda, Anadolu ve Doğu Trakya’da Rum kalmayacaktı. Türkiye’deki azınlıkların hakları Avrupa’da imzalanan antlaşmalar çerçevesi içinde Türkiye hükümeti tarafından korunacaktı. Türkiye’ye komşu ülkelerdeki Türk azınlıklarının hakları da aynı antlaşma hükümlerine bağlıydı. Bu görüş İstanbul’da kalacak Rumlarla, Batı Trakya’da kalacak Türkler meselesini ortaya çıkardı. Hıristiyan heyetlere göre eski Bizans’ın son hatırası olan patrikhane yüzünden tartışmalar uzadı.
c ) Musul Meselesi : Musul vilayeti bakımsız, yıkılmış, fakat taşıdığı petrol rezervleriyle daima ilgi çeken bir bölgeydi. Bu yüzden Irak ve Musul vilayetlerini İngilizler, kendilerine verilecek bir toprak sanıyorlardı. Sevr antlaşmasıyla Güneydoğu Anadolu’da kurulması kararlaştırılan Kürdistan için Musul’un ellerinde bulunmasını ve bu yolla İngiliz ordusunun bu bölgede yerleşmesini gerekli görüyorlardı. Mütareke imzalandığı zaman ( 30 - 31 Ekim 1918 ), Musul şehri ve yöresi İngilizlerin elinde değildi. İngilizler Musul’u mütarekeden sonra ele geçirdiler ve Irak’ta bir kukla hükümet kurarak bir hükümetle bazı antlaşmalar yaptılar. Bu konudaki Türk tezi şuydu :
· Musul vilayetinde çoğunluk Türktür.
· Coğrafi ve siyasi bakımdan bu vilayet, Anadolu’nun ayrılmaz parçasıdır.
· Türkiye’nin bir parçası olan bu topraklar hakkında İngiltere’nin imzaladığı antlaşmalar yersizdir.
· Musul vilayeti, İngilizler tarafından mütarekeden sonra işgal edilmiştir. Bu sebeple, aynı durumda olan öteki Türk toprakları gibi, anavatan verilmelidir.
  Alıntı ile Cevapla