Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 09:01   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Lord Curzon bu görüş ve isteklere karşı çıktı. Fransız ve İtalyan temsilcileri de onu desteklediler. Bu topraklar konusunda, gelecekte kurulması düşünülen bir kurulda ele alınması görüşü ortaya atıldı. İsmet Paşa bu görüşe karşı direndi ve “ Dünyada hiç kimse, Musul meselesinden dolayı sulhun tehdit edilmesini istemez “ diyerek meseleye barışçı bir çözüm yolu aradı. Fakat İngiltere de görüşünde direnerek ortada bir savaş tehlikesi olduğunu ve Milletler Cemiyeti misakının II. maddesine göre İngiltere’nin bu meseleyi çözümleyecek güçte bulunduğunu ileri sürdü. İsmet Paşa, dünya kamuoyunun bu konuda Türk davasına destek olacağı inancını belirtti. Musul meselesi, Milletler Cemiyeti’nin araştırma ve hakemliğine bırakıldı. Milletler Cemiyeti, Türk görüşünü benimsemedi. İkinci komisyon, Türkiye’deki yabancıların hakları meselesiyle uğraştı. Kapitülasyonlar meselesi de yalnız Lozan görüşmelerinin değil, Türk Milli mücadelesinin de ana konularından biriydi. Kapitülasyonla eski Osmanlı İmparatorluğuyla batılılar arasında yapılmış birtakım antlaşmalardı. Bunlar, Osmanlı Devleti güçten düştükçe, Türkiye’nin yarı sömürgeliğini kanunlaştıran bir nitelik kazanmıştı. Lozan konferansında karşı taraf bu şartları sürdürmek istedi. Kapitülasyonların en önemli noktası gümrük tarifeleriydi. Türkiye gümrüklerinde gerekli gördüğü tarifeleri uygulayamayacaktı. Bu durum, ülkede sanayinin gelişmesini, iktisadi kalkınma ve hakimiyeti sağlayıcı ve koruyucu tedbirlerin alınmasını önlüyordu. Ayrıca devletin yargı bağımsızlığına, ulaştırma haklarına engel oluyordu. Konferansta Türk tezi, kapitülasyonların kesin olarak kaldırılması yönündeydi. Karşı taraf adına Lord Curzon, kapitülasyonları : “ Türkiye’nin ticaret ve servet kaynaklarının geliştirilmesi için yabancılara verilmiş garantiler “ sayıyordu. İsmet Paşa’nın karşılığı ise kesindi: “ Yabancıların Türkiye’deki durumu, mütakil ve kendi mukadderatına sahip medeni milletlerin kanunlarına benzer kanunlarla garanti edilmiştir. ” Bu konuda Türk heyeti, yabancı hukukçuların danışmanlıklarından da faydalandılar. Yabancı kaynaklardan örnekler derlendi. İsmet Paşa’nın savunduğu Türk görüşü “ Kapitülasyonların, iki taraflı mukavelelerden ibaret bulunduğunu ve ebediyen feshi mümkün olmadığını kabul etmek, elbette ki haksızlık olur. Müddetleri belli olmayan muahedeler “ Rebus Sic Stantibus ( değişin şartlara göre antlaşma yenilenir ) kaydına uyar “ Bu kayıt, “ bir antlaşmanın yapılmasını gerektiren durumlarda değişiklik olunca ve antlaşmanın iki tarafın isteğiyle değiştirilmesi mümkün olmayınca, taraflardan yalnız biri, o antlaşmayı kaldırabilir. “ şeklinde belirtildi.
  Alıntı ile Cevapla