Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 09:20   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yüzyılımızın uygar uluslara tanıdığı bütün hukuki uygarlık dünyasından kayıtsız koşulsuz isterken, bu Hukukun yerine getirilmesi gerek uygarlık görevlerini ve Türk ulusu kendi eliyle kendisine yüklemiş bulunuyor. Bu kanunun tasarısının anlamlarından biriside budur.

Türk ulusunun yüksek temsilcisi olan büyük meclis’in uygun bulunmasına ve onayına sunulan Türk Medeni Kanunu tasarısı yürürlüğe konulduğu gün ulusumuz on üç yüzyılın kendisini çeviren hastalıklı inançlarından ve kargaşadan kurtulmuş eski uygarlığın kapılarını kapayarak yaşam ve verimlilik getiren çağdaş uygarlığın içine girmiş bulunacaktır.

İşte bu gerekçe ile kabul edilmiş olan ve Türk hukuk hayatında fevkalade önemli yeri ve işlevi olan Türk kanunu Medenisi-kısaca Medeni Kanun-yürürlükte bulunduğu 74 yıllık uygulama sürecinde, ilki 1938 yılında olmak üzere çeşitli tarihlerde pek çok değişiklikler geçilmiştir.

Canlı varlıkların, organizmaların zamanla yaşlanması ve beklenen performansı göstermekten yavaş yavaş uzaklaşması gibi, sosyal varlıklar olan kanunlar da zamanla yaşanmakta ve günün ihtiyaçlarına gereği gibi cevap vermekte zorlanmamaktadırlar. Bu sebeptir ki kanunların, özellikle Medeni Kanun, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu ve Usul Kanunları gibi temel kanunların belli bir süre geçtikten sonra baştan aşağıya yeniden gözden geçirilmesi ve yaşanan çağın ve gelişen teknolojinin ihtiyaçlarına cevap verebilir hale getirilmesi kaçınılmazdır. Nitekim son yıllarda Almanya ve İsviçre’de bu yola gidilmiş, Alman Medeni Kanununda (ZGB) yapılan köklü değişikliklerle bazı kurumlar geliştirilerek yeni sosyal görüşlere ve ihtiyaçlara cevap verilebilir duruma getirilmişlerdir.
  Alıntı ile Cevapla