Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 09:25   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sultan Halil’in öldürülmesinden sonra, sırasıyla tahta geçen Nâsıreddîn Muhammed, Ketboğa, Laçin ve İkinci Baybars dönemlerinde, ülke, iç karışıklıklar ve saltanat kavgaları ile büyük tahribata uğradı. 1310’da üçüncü defa tahta çıkan Nâsıreddin Muhammed, otuz bir sene devam eden bu saltanatında, önce bütün devlet işlerini ele aldı. Eskiden olduğu gibi, ümeranın kendisine tahakküm etmesine izin vermedi. Sultan Muhammed’in üçüncü saltanat devri, Memlûk nizamının olgunlaştığı, hükümet dairelerinin rayına oturduğu, idarede birçok yeniliklerin ve gelişmelerin yapıldığı, bazı büyük memuriyetlerin kaldırılıp, yerine yenilerinin ihdas edildiği bir devirdir. Sultan Nâsıreddîn Muhammed, bunlara ek olarak, gelir kaynaklarını düzeltmiş, iktisadî gelişmeye bağlı olarak, devletin gelirini de arttırmıştır. Nâsıreddîn Muhammed, 1341 senesinde vefat edince, Memlûk Devleti, Nâsıreddin Muhammed’in oğulları ve torunlarının dönemi olarak isimlendirilen yeni bir devreye girdi. Bahrî Memlûkların çöküşüne ve Burcî Memlûkların kuruluşuna kadar devam eden bu devrenin en bariz vasfı, Sultan Nâsıreddîn’in oğlu ve torunlarından sultan olanların çoğunun, çocuk olmalarıdır. Bu yüzden, ümeranın (emîrlerin) nüfuzu yeniden arttı ve sultanlar kısa sürelerle, sık sık değiştirildi. On üç sultanın başa geçtiği bu dönemde, Suriye ve Mısır’da, büyük veba salgını oldu, her gün binlerce kişi öldüğü için, toprağı işleyecek kimse kalmadı. Kudretli bir şahsiyet olan Sultan Berkuk ile iktidar, Bahrî Memlûklarından, Burcî Memlûklarına geçti. Sultan Berkuk, Çerkezlerden bir topluluğun başına geçerek kuvvetlenince, Sultan Selâhaddin’i 1382 senesinde tahttan indirip, Bahrî Memlûkları devrine son verdi.
  Alıntı ile Cevapla