Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 10:19   #32
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

“ Yahu Ahmet Ağa. Nasıl malın bu sene iyi mi?”
“Padişahım hiç sorma. Dört günden beri piyasa canlandı. Mal çok yüksek bir fiyata gidiyor.”
Padişah buna çok sevinir. Limandan ihtiyacını alır ve gemi tekrar İstanbul’a koyulur. Az gider uz gider sabah erkenden İstanbul’a varırlar. Malı pazara çeker ki, ne görsün mal değerini üç katı. Piyasa canlı, malı satmaya başlar. Bütün kasaplar ve tüccarlar gelir. “Padişahım bu malı bize ver.” Diye yalvarmaya başlarlar. Üç, dört tane alıcıya malları taksim eder. Para çantasının biri yetmez, ikinci çantayı da doldurur. Birinci ve ikinci çanta da parayla doları. Padişah, “Şurada bir kebap yiyeyim daha sonra kızların isteklerini alayım” der. Yemeğini yedikten sonra kızların isteklerini almak için para çıkarır. Büyük kızın isteğini alır. Büyük kız babasında ceviz bir kutu istemiştir. Ortanca kız da babasından şallı şullu bir entari istemiş. Padişah bu istekleri not eder. Ortanca kızın isteğini de alır. Küçük kızın isteğini almaz. Küçük kız da tutturmuş Süleyman Mührü diye.
“Babam Süleyman Mührü’nü aldıysa aldı. Almadıysa denizin ortasında vapuru batsın” demektedir.
Babası bunu duyunca hüzünlenir ve üzülür. Ama yine de Süleyman Mührü’nü bulamaz. Önüne gelene sorar.
“Yahu bu Süleyman Mührü nereden bulunur?”
“Padişahım, senin bu dediğin deniz padişahı. Süleyman Mührü de Süleyman Padişahın yanındadır burada olur mu? Bu mührü bulunmaz.”
  Alıntı ile Cevapla