Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 10:21   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Onlar uyuyunca ahraz kız, elindeki kılıcı padişahın kafasına vurur. Gövde bir tarafa, baş bir tarafa gider. Hemen başı alır, entarisinin eteğine koyar. Padişahın huzuruna koşar. Bakar ki, onların sırrı da bozulmuş. Kız dile gelmiş, konuşmaya başlamış. İki kız kendi aralarında konuşmaya başlarlar. Sabah olur. Kadınlar padişahın huzuruna çıkarlar.
“Padişahım benim duam kabul oldu” derler ve tartışmaya başlarlar. Padişah:
“Hanginizin duasıyla oldu bilmiyorum ama Allah’a çok şükür benim kızım iyileşti. Size birer kese altın vereceğim” der.
Altınları kadınlara verir. Herkes güle oynaya evine gider. Bir tek dağda bulunan ahraz kız kalır ve padişahın huzuruna çıkar.
“Sayın padişahım geçmiş olsun. Kızınızın sırrını ben çözdüm.”
Padişah:
“Nasıl çözdün kızım?”
Kız entarisinin eteğinden peri padişahının kafasını çıkarır. Padişahın önüne koyar. Padişah o zaman ahraz kız sayesinde kızının iyi olduğunu anlar. Padişah:
“Kızım sen dile dileyeceğini. Sana ne istersen vereceğim. İster seni evlatlığa kabul edeyim. Burada kal seni evereyim, düğününü yapayım”der.
“Yok. Sayın şevketlim, hiç ısrar etme. Benim senden ufak bir dileğim var.”
“Ne olabilir kızım?”
“Beni deniz sahiline ulaştırın. Başka bir şey istemiyorum.”
“İsteğin buysa bir şey değil.”
Bu sırada sicim bir yağmur başlar. Padişah oğlunu çağırır.
“Oğlum, dört tane yamçı, dört tane at hazırlayın. Kızı da alın doğrudan doğruya dediği yere bırakın gelin” der.
Yağmurun altında atlara binerler. Kızın sırtında da keçeden bir yamçı vardır. Az giderler, uz giderler. Tam deniz sahiline inecekleri sırada ahraz kız padişahın oğluna:
  Alıntı ile Cevapla