Dakyanus gidince vezir, mağaranın girişini yalancıktan kapatır. Çünkü kendi oğlu da içeridedir. Daha sonra bulundukları yerden ayrılırlar. Oradan geçen bir çoban bu taşları davar ağılı yapmak için alır. Böylelikle havasız kalıp boğulmaktan kurtulurlar. Aradan zaman geçer. Hz. İsa dini yani Hıristiyanlık yayılır. Tarsus halkı Hıristiyan olur. Üç yüz dokuz seneden sonra bunlar uyanırlar. Eshab-ı Kehf’leri oluşturan gençlerin adeti çobanla birlikte yedi olur. İsimleri: Yemliha, Mislina, Mernuş, Tebernuş, Sazenuş, Kefeştatayuş, köpeğin adı da Kıtmir. Evvela Yemliha kalkar, ötekileri de uyandırır. Derler ki: “Acıktık. Bir kişi gitsin de şehirden ekmek, yemek getirsin; Ama öyle bir şekilde gitsin getirsin ki, kimse bizim burada olduğumuzu anlamasın.” Kimse çobanı tanımıyor diye çobanı gönderirler. Yahut ta içlerinden birisi tanınmamak amacıyla çobanın elbisesini giyer. Şehre gelir ve şaşırır. Şehrin kapısına bakar aynı ama adamlar değişmiş. Adamlar küçülmüş. Fırından ekmek alır, parayı uzatır. Fırıncı: |