16-02-2007, 10:59
|
#81 |
| Guest | Kültür ve medeniyet tabakalarımızın maddi ve mânevî malzemesini aksettiren mâniler tabiî olarak bestesiz veya âşıklar tarafından hususî makamlarla söylenmektedirler. Ferdî eser olarak da bilhassa Irak Türkleri arasında görülen ve konularına göre araştırıcılar tarafından muhtelif şekillerde tasnif edilen mânilerin ilk kaynağı hiç şüphesiz halkın hâfızasıdır. Cönkler, mecmûalar, sözlükler, divânlar, halk hikâyeleri, ramazan nâmeler, mektuplar, bekçi destanları vb. eserler mânilerin yazılı kaynağını teşkil ederler.* (1) Ateş yanar olur kor Düş görünce hayra yor Sevda çekmek nasılmış Sen onu çekene sor (2) Çukurova uşağı İpek bağlar kuşağı Onu bunu dinlemez Çeker vurur bıçağı (3) Dere dere giderim Mor koyun güderim Sultan benim olursa Yaylalara giderim (4) İndim nane biçmeye Eğildim su içmeye Ben de senden öğrendim Böyle dalga geçmeyi (5) Karınca toplar darı Bal yapar durmaz arı Sen de bunlara bakıp İbret alsana bari * Şükrü Elçin, Halk Edebiyatına Giriş, Akçay Yay. Ank. 1993, s.281-282 |
|
| |