4.1.4.6. Kına Gecesi Çarşambayı perşembeye bağlayan gece kız evinde kına gecesi yapılır. Kız evinde davul, saz çalmaz. Davul, çalgı ne ise kahvelerde köy meydanında çalar. Kız evinde ise kadınlar toplanarak kendi getirdikleri dümbelek ya da deblek denilen çalgı aletini çalarak kendi aralarında eğlenirler. O akşam gelin kızın eline kına yakalar. 4.1.4.7. Gelinin Oğlan Evine Gönderilmesi Perşembe sabahı gideceği yerin uzaklığına göre gelinin bindirilmesi ayarlanır. Gelinin bineceği atın üzerine süslü, nakışlı terki atılır. Atın gemine ve başındaki yularına ise mendiller, gelinlik kız tarafından işlenmiş süslü çevreler bağlanır. Kız, evinin önündeki merdivenin dibine getirilir. Kız, yukarıda annesi, babası ve kardeşlerinin yanında, giyinmiş, kuşanmış bir vaziyettedir. Gelin kuşağı denilen kırmızı bir kuşak kızın kardeşi tarafından dua ile beline bağlanır. Yüzünü görülmemesi için de başına kırmızı bir örtü örtülür. Bir koluna erkek kardeşi, bir koluna da babası girerek, gelin kızı merdivenden indirir ve ata bindirirler. Atın başını bir kişi çeker. Gençler yol boyunca oynarlar, haya çekerler ve oğlan evine varılır. Oğlan evinin önünde pişmiş yemeklerin bulunduğu kazanlar vardır. Gelin at üzerinde, kazanın etrafında üç defa kıvrandırılır. Daha sonra merdiven dibine getirilir. Gelin burada bekler. Kaynanası ve kayınbabası tarafından geline hediyeler verilir. Kayınbabası der ki: “Ben falan bağı verdim.” Kaynanası: “Ben aşağıdaki ineği deveyi verdim.” Bu bağışlar da yapıldıktan sonra gelin attan indirilir. Sonraları güvey gelin kızın koluna girerek yukarı çıkar. Gelini odasına yerleştirir. Üç, beş dakikadan fazla olmamak şartıyla ufak bir konuşma yaparlar. |