Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 11:28   #119
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gökkuşağının altından geçmeyi başaran kişinin kızsa erkek, erkekse kız olacağına inanılır.
Hava karardıktan sonra acı soğan, kazan ve leğen istemeyi iyi saymazlar.
Hızlı yağan yağmurda evin en büyük çocuğu ocağın altına konulan mangal demirini sırasıyla sayarak atar. Atarken dua okur. Demiri attıktan kısa bir süre sonra yağmurun duracağına inanılır.
Namaz kıldıktan sonra, edilen duanın bitiminde Âyete’l Kürsî okunur. Bir sağına, bir soluna, bir yere bir göğe ayrı okunup üflenir. En son okunan Âyete’l Kürsî yutulur. Namazdan bu şekilde kalkan kişinin evine hırsız girmeyeceğine, hırsız gelse bile evin kapısını bulamayacağına inanılır.
Nazar değmesin diye üzerlik adı verilen bir tohumu yağda kavurup kişiye koklatırlar.
Nazar değmesin diye yanmış kömürü yani közü bir kap suya yedi defa her seferinde dua okuyarak atarlar. Köz suyun içinde parça parça olur. Bu dualı ve kömürlü suyu nazar değen çocuğa içirirler. Elini yüzünü bu suyla yıkarlar. Kalan suyu ayakla basılmayan bir yere dökerler. Bu şekilde çocuğun nazardan kurtulacağına inanılır.
Suyu eşiğe dökmezler. Sıcak suyu serpmeyi tercih ederler. Çünkü eşiğe dökülen su ya da serpilen sıcak suyun cinlerin üzerine döküldüğüne inanılır.
Suyun içine (dere, çay, su birikintisi) tuvalet yapılmaz. Öbür dünyada kirpiklerle bu pisliğin ayıklanacağına inanılır.
Sünnet olan çocuğun sünnet sırasında annesinin ağlamasını iyi saymazlar. Ağlayan annenin gelinini kıskanacağına inanılır.
Süpürgeye oturmayı uğursuzluk sayarlar.
Tırnağı akşam kesmezler. Tırnağını akşam kesen birinin iftiraya uğrayacağına inanılır. Perşembe günü cumaya hazırlık olsun diyerek tırnak keserler.
  Alıntı ile Cevapla