Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-02-2007, 10:58   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Montrö Boğazlar Sözleşmesi

Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesi, 1936


Ders Notu


Ders Notu - Kasım 2005

Türkiye’nin Lozan Barış Konferansı’nda imzalanmış Boğazlar Sözleşmesi’nde Boğazlar üzerinde Türk egemenliğini sınırlandıran maddeleri değiştiren sözleşme. Türk Boğazları olarak da bilinen Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı ve bunun ikisi arasında kalan deniz yolu sürekli olarak büyük güçlerin dikkatini çekmiştir. Bölge dışı ülkeler bu deniz yollarının uluslar arası ticari ve diğer tüm gemi ticaretine açık olmasını, tek bir devlet ya da devletler topluluğunun bu yoldaki geçişleri sınırlayamamasını savunurken, özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler ya boğazlara sahip olmak istemişlerdir, ya da boğazlardan geçişin Karadeniz’e saldırı ve müdahalelere yol açmayacak düzeyde olmasını tercih etmişlerdir. Bu güçlerin başını Rusya çekmiştir. Önce Osmanlı Devleti, ardından da Türkiye ise boğazların kendi egemenliğinde topraklar ve sular olduğunu savunmuş ve buralarda tam egemenliğini muhafaza etmeye gayret göstermiştir. Ne var ki 1. Dünya Savaşı ve sonrasında Lozan düzenlemeleri Türk yaklaşımının tam tersi bir sonuç doğurmuş, Türkiye Cumhuriyeti Mondros ve Sevr’e göre çok daha arzu edilir bir belgeye ulaşsa da boğazlar bölgesindeki egemenliğine sınırlamalar getirildiğini düşünmüştür. Lozan Barış Antlaşması’na ek Boğazlar Sözleşmesi üç temel ilke üzerine oturmaktaydı: Boğazlar evvela askersiz hale gelecekti. Boğazlar’dan geçiş Türkiye’ye bırakılmıyor, bunun için Boğazlar Komisyonu kuruluyordu ve bu komisyon geçiş düzenlemeleri ve diğer konularda Milletler Cemiyeti’ni bilgilendirecekti. Bu dönemde henüz Türkiye Milletler Cemiyeti’nin üyesi dahi değildir. Türkiye’nin bu bölgedeki güvenliğini ise Milletler Cemiyeti, özellikle de İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya garanti edecekti. Görüleceği üzere Türkiye bu dönemde güvenliğini bu ülkelere teslim edemezdi. Özellikle İngiltere, Fransa ve İtalya Türkiye’yi işgal etmiş ülkelerdi ve İngiltere ile sorunlar hala devam etmekteydi. Güvenliğin ötesindeki mesele ise egemenlikti. Türkiye, kendi topraklarının bir bölümünde asker bulundurup bulunduramayacağı konusunda başka devletlerden izşn almış oluyor, bu da asker bulundurmamakla sonuçlanıyordu. Böyle bir durum milli egemenliğine önem veren hiçbir devlet için kabul edilemezdi.

  Alıntı ile Cevapla