Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-02-2007, 11:45   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bu gelişmeler karşısında Anadolu mücadelesinin sesi olan Mustafa Kemal önderliğindeki Ankara hükümeti de boş durmamıştır. Mustafa Kemal 1 Şubat 1922 tarihinde Milli Müdafaa Vekaleti’ne bir telgraf çekerek Revandiz’e asker gönderilmesini emretmiştir. Kısa zamanda önemli başarılar elde edilmiştir ve aşiretlerin İngilizlere karşı örgütlenmesiyle 8 bin kişilik bir silahlı kuvvet oluşturulmuştur. İngilizler Süleymaniye’yi boşaltmak zorunda kalmışlar ve aynı tehlike Musul içinde hissedilmeye başlanılmıştır. Bu sırada Kurtuluş Savaşı’nın 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlanması bölgede büyük bir yankı yaratmıştır. Aşiretler yüzlerini açıkça Türkiye’ye dönmüşler ve İngiltere aşiretlerin desteğini kazanamamıştır. Başka çaresi kalmayan İngiltere saldırılara geçmiştir. Başta Süleymaniye olmak üzere bölgedeki kasaba ve köyler ağır bir hava bombardımanına tutulmuştur. ( bu tarihte sivil halka karşı gerçekleştirilen ilk hava bombardımanı olarak bilinmektedir) Tam bir katliam yaşanmış, aşiretler dağılmış, Türk birliği bir kez daha geri çekilmek zorunda kalmıştır. ( Bölgenin en güçlü ailesi Berzenciler adeta yok edilmiştir. )
Musul Kurtuluş Savaşı’nda kurtarılamadan 11 Ekim 1922 de tarihinde Mondros’un yerine geçen Mudanya Silah Bırakışması imzalanmıştır. Ve Musul sorunu bu koşullar altında Lozan Konferansı’na kalmıştır. Gürün’a göre , Türkiye daha konferans toplanmadan Musul’u silahla kurtarmak harekatına başlama kararını almıştı. Fakat konferansın başlamasıyla askeri yöntemlerden bir süre için vazgeçilip diplomasi usullerine bel bağlanması Londra gibi Ankara’ya da uygun gelmiş olmalıdır.[1]

[1] Kamuran Gürün,Savaşan Dünya ve Türkiye,(Ankara,1986),s.391
  Alıntı ile Cevapla