19-02-2007, 11:46
|
#12 |
Guest | Sonunda Türkiye sorunun çözümümde büyük çaba harcamasına rağmen 5 Haziran 1926’da İngiltere ve Irak ile antlaşma imzalamak zorunda kalmıştır. “Türk-Irak Sınırı ve İyi Komşuluk Antlaşması” ile Brüksel Hattı Türk-Irak sınırı olmuş,Musul artık kesin olarak Irak’a bırakılmış ve Türkiye’nin 25 yıl süreyle Musul petrollerinden %10 hisse alması kabul edilmiştir.Daha sonra bu haktan 500 bin İngiliz sterlini karşılığında vazgeçilmiştir. Görüldüğü gibi Osmanlı toprağı olan Musul’un uluslar arası hukuka aykırı olarak işgal edilmesiyle başlayan süreç ne Türkiye’nin ne bölge halklarının talepleri dikkate alınmadan bir oldubittiyle İngiltere himayesindeki Irak’a verilmesiyle son bulmuştur. Burada unutulmaması gereken en önemli husus;kaybedilenin sadece topraklarımızın veya petrolün olmadığı,Türkiye’nin aynı zamanda soydaşlarını kaybetmiş olmasıdır.Öke’nin üzerinde durduğu gibi bu kopuşun asıl faturasını baskı ve katliamlara maruz kalarak asıl onlar ödemişlerdir[1]Hatta günümüzde bile hala Türkmen soydaşlarımızın haklarının yeterince korunmadığı/savunulmadığı gözden kaçmamaktadır. Türkiye 13 yıl sonra benzer şekilde karşısına çıkacak Hatay(Sancak) Sorunu’nda aynı fedakarlığı göstermeyecektir.İzlediği Başarılı politikalarla bu torakları Musul’daki durumun aksine kendi topraklarına katacaktır;tabi bunda Sancak krizi sırasındaki uluslararası konjonktürün de farklı olması etkili olacaktır |
| |