Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-02-2007, 13:46   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

II. Batı Türkistan'ın Son Üç Dönemi:
20.nci yüzyıl'ın da büyük bir bölümünde sömürge bölgesi olarak kalan Türkistan topraklarının ancak Sovyet işgali altında olan batısı (Batı Türkistan)'ndaki beş Sovyet cumhuriyeti (ya'ni Kazakistan, Kirgizistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan), 1991 yılı Aralık ayı sonlarında Sovyetler Birliği'nin parçalanması üzerine, politik bağımsızlıgına kavuştu ve 2 Mart 1992 tarihinde BMT tarafından da tanınarak dünya politika sahnesine beş bağımsız devlet halinde tekrar çıkmış oldu.
Bu açıdan baktığımızda, Batı Türkistan'ın 20.nci yüzyıl içindeki politik tarihi üç döneme ayırılır:
l. Sovyet Öncesi Dönem (1900-1924),
2. Sovyet Dönemi (1925-1991 ),
3. Sovyet Sonrası Dönem (1992'den sonra).
l. Sovyet Öncesi Dönem (1900-1924): 1900 ile 1924 yılları arası, Batı Türkistan'ın Çar Rusyasının sömürgeciliğinden kurtulma yolundaki bağımsızlık dönemi sayılır. Çünkü, Çar Rusyasının idaresi altındaki Batı Türkistan'da Ceditçilik (Yenilikçilik) ve bağımsızlık hareketleri 1905 den itibaren güçlenmiş, Ceditçilik güçlü teşkilat ve liderlere sahip olmuştur. Çar Rusyasının sömürgeciliğine karşı 1916 yılında Orta Asyada topyekün halk isyanı oldu. Bugünkü Kazakistan topraklarında Alaş-Orda hükümeti (1917-1920) ve bugünkü Özbekistan toprakları içindeki Kokand şehrinde Türkistan Muhtar hükümeti (1917-1918) teşebbüsleri, Rus Kızıl ordusu tarafından kanlı bir şekilde yok edildikten sonra, Batı Türkistan'ın bir çok yöresinde (özellikle güney bölgelerinde) yerli halk arasında Sovyet idaresine karşı Basmaçılık (Baskıncılık) diye adlanan silahlı mücadele başladı. Yine bu devirde, Batı Türkistan'daki ilk demokratik devletler olan Buhara ve Harezm Halk Cumhuriyetleri kuruldu (1920-1924). Bu dönemde bir yandan hem millî bağımsızlık yolunda ilk adımlar atıldı, hem de modern ve demokratik cemiyetin sağlam temelleri kurma yolunda ciddi adımlar atıldı. Bu yıllarda çok sayıda bağımsız gazete ve dergi yayınlanıyor, çok sayıda siyasi parti faaliyet gösteriyordu. Yine bu dönem içinde düşünce özgürlüğü, insan hakları ve demokrasiye saygılı bir cemiyet yaratılmaya çalışılıyordu. Kısacası, bu 24 yıllık Sovyet öncesi devir, kendisinden sonraki 67 yıllık Sovyet devrinden modern devletçilik, millî şuur, bağımsızlık ruhu, milli eğitim, demokratik hak ve hukuklar bakımından çok ileri ve üstündü. 21 Eylül 1921'de kabul edilen Buhara Cumhuriyeti'nin Anayasa (Kanûn-i Esâsi)'sının 3. maddesi şöyledi:
Madde 3: Buhara Halk Şuralar Cumhuriyeti özining bugüngi serhadleri (Çegereleri) içinde birleşgen, bölünmeyturgan erkli (mustakil) devlet deb tanıladır.
(Türkiye Türkçesine çevirisi): Buhara Halk Şuralar Cumhuriyeti kendisinin bugünkü sınırları içinde birleşmiş, bölünmez bağımsız devlet olarak tanılır.
2. Sovyet Dönemi (1925-1991 ): Bu dönemde ise, Türkistanlılar bir önceki dönemde elde etmiş oldukları bütün hak ve hukukları kaybettiler. Türkiye ve lngiltere ile diplomatik ilişkiler bağlamış olan Buhara Cumhuriyeti ve Harezm Cumhuriyeti yok edilerek, Moskova'nın "parçala ve hükmet" politikasına uygun olarak Sovyet millet anlayışına göre, Batı Türkistan 1925-1936 yılları arasında beş etnik cumhuriyete bölündü. Bu yıllar arasında, Batı Türkistan'da tek bir Türk veya Türkistanlı millet oluşumu önlenerek, onun yerine ayrı ayrı Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Karakalpak ve Tacik milletleri yaratma ve bunlar arasındaki ayrılıkları daha da artırma politikası güdüldü. 67 yıllık zaman zarfında bu alanda tam manasiyle başarıya erişildi. Sovyet döneminin en büyük başarısı ve aynı zamanda Türkistan'ın bütünlügü ile Türklük dünyasındaki birliğe vurulan en büyük darbe ise, iste bu Sovyet milletler Politikası'dır.
  Alıntı ile Cevapla