Aynı tarihlerde Karadeniz'e yaptığıı bir turdan dönen Yunan torpidosu "Velos" un komutanı, Yunan hükümetine iki rapor sundu. Bu raporlarda, kırsal alandaki Rumlar güvenliğinin sağlanamadığından şikayet edildikten sonra, Trabzon bölgesinde kırsal kesimin savunmasına yönelik örgütlenmenin henüz başladığı, buna karşılık Samsun bölgesinde şimdiden 2000 kadar silahlı adam bulunduğunu belirtmektedir. Raporda son olarak göçmenlerin yerleştirilebilmeleri için müttefiklerin kırsal alandaki düzenin korunmasına yardımcı olmaları istenmektedir... Amerikalılar da gerek tütün gerek buradaki misyonerleri nedeniyle bölgeyle ilgilenmektedirler. Yüksek Komiser Amiral Mark Bristol, Karadeniz'e yaptığı bir inceleme gezisinden sonra yazdığı bir raporda, "Rum eylemlerinin yarattığı anarşi ortamından " duyduğu rahatsızlığı belirtmekte ve İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali sırasında uygulanan yöntemlerin burada da uygulanmasına "çok "kesin biçimde" karşı çıkmaktadır. Ağustos başında kıyı şeridini ziyaret eden Amerikan konsolusu Chessbroughda Trabzon'lu Rumların pragmatizmi ve tutuculuğu ile Samsun'lu Rumların heyecanı arasındaki farka dikkat çekmektedir. "Patrik olabilmek için her şeyi yapmayı göze almış, hırslı, dalevereci, gözü kara biri" dediği Germanos'u kötülemeye nerdeyse kelimelerin yetmediğini söylemekte ve Samsub çevresinde faaliyet gösteren bazı Rum çetelerinin İngiliz ajanları tarafından oluşturulduklarını, onlar tarafından beslendiklerini" düşünmektedir. Buna karşılık ağustos sonunda Samsun'a gelen U.S.S Olympia" gemisinin kumandanı, Amerikan Tobacco Company'nin müdürü Mr. Johnson'a göre "Rum eşkiyalarının başında piskopos, Türk çetelerinin başında ise Hükümet bulunmaktadır" diyerek herkesi aynı kefeye koyar. |