20-02-2007, 12:29
|
#4 |
Guest | RÖNESANS’I OLUŞTURAN TARİHSEL SÜREÇ Bu dönemde, Ortaçağın sonlarına doğru yüzyıllardır Avrupa’yı ezen istila tehlikesi savuşturulmuştur. Feodal toplum, kökleri daha öncelere giden bir yenileniş içine girer. Tarımda yeni ulaşılan teknikler kırsal kesimde hızla yayılır ve daha az emekle daha çok üretmenin yolları açılır. Bu da ekonomik yaşamın dengelerini değiştirir. Yolların yeniden canlanması ve ulaşım araçlarının gelişerek artması ile Ticari alışverişteki yenilikler de buna eklenir. Üniversitelerin ortaya çıkışı, laik düşüncenin doğuşu, roman sanatın boy atışı bu döneme rastlar. Düşünce ve edebi yaşamdaki gelişme kolaylıkla anlaşılır. Daha inançlı bir yaşam, maddi kaygılardan uzak ve dünyevi tutkulardan giderek kurtulmuş bir ruhban takımına düşünsel etkinliğin kapılarını daha da açmış olur Ayrıca, batı şövalyeliğinin yayılışı, doğu uygarlıkları ile teması destekler. Suriye ve Anadolu’dan Arapça ve Yunanca el yazmaları gelmektedir. İspanya’da Teledo’da, İtalya’da Pisa’da, Roma’da, Sicilya’da Latinliğin ileri karakolu olan Mont-Cassin manastırında toplanan çevirmenler bu antik eserleri ve düşünce ürünlerini Latince bilen rahiplerin yararlanmasına sunarlar. Bu döneme kadar etkin düşünce üretme merkezleri manastırlardı. Ancak bu dönemde Liege’de, Tours’da, Angers’de, Le Mans’da ve Chatres’da son olarak Paris’te ki okullar kırsal kesimde izole yaşayan manastırlardan kentlere doğru bu merkezlerin kaydığını göstermektedir. Ortaçağın sonuna doğru, yeni bir Rönesans adına ilk çağ kültürünün en yetkin eserleri üzerine derinliğine çalışmalar yapılarak yeniden canlandırma gayreti içersine girilmiştir. Virgilius, Ovidus, Lucanus, Horatius’a derin bir hayranlıkla yanaşılmaktadır. Eskiden olduğu gibi pagan yazarlara gösterilen sağırlık yoktur. Manevi sorunların çözümünde yaralanılmaktadır onlardan. Bunun yanı sıra hümanist eğilimlerde gözlenmektedir. XI. Yüzyılın sonlarından başlayarak hızla gelişen kültür dalları görülür. Bir yandan ilahiyat ve ilahiyattan giderek bağımsızlığını kazanmaya başlayan felsefe, diğer yandan da Arap dünyası ile daha içtenlikli ilişkiler sonucunda gelişen ve soyut bir bilim olan matematik ile teknik bir dal olan tıp, bu dalları oluşturur. Ayrıca, feodal adetlerin üstesinden gelemeyeceği uyuşmazlıkları çözmek için hukuk araştırmaları kendisini gösterir. Ne var ki ortaçağın son döneminde en dikkat çekici gelişmeler mantık ve ilahiyat alanındadır. |
| |