Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-02-2007, 12:32   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Başta iktisadi ve sosyal güçlükler gelmektedir. Kıtlık, savaş, ve veba insanları tehdit eden üç tehlikedir. İktisadi dengesizlik ve sınıf çekişmeleri kentlerdeki esnafın, kırsal kesimde köylülerin başkaldırısına yol açar. Bu durgunluk ve bunalımın yıkıntıları ülkeden ülkeye değişse de savaş daha da yoğunlaşmaktadır. Silahlı çatışma bütün Hıristiyan Batıda görülür. Diplomasi yetersizlikler içindedir. Siyasal plandaki kopuşlar zıtlıkları ve çatışmaları kilise ve üniversitelere kadar yayar. Kilise büyük güçlükler içindedir. Çeşitli nedenlerle saygınlığını yitirmiştir. Papalığın zora başvurup engizisyonu işletmesi çözüm getirmez. Kilisede reform düşüncesi kafaları meşgul etmektedir.
XIV. Yüzyıl başlarında Hıristiyan dünyasının geçici dengesi bozulduğunda Avrupa uzun bir karışıklık dönemine girer. Yüzyıl savaşları, nüfus felaketleri, Osmanlı karşısında geri çekiliş, Roma kilisesindeki parçalanma, yeniden doğuşun olumsuz görünüşleridir. Bu dönem devletlerin kilise karşısında bağımsızlığa kavuşmalarını hızlandırır. Feodal rejimden gelen bağların gevşediği ve yok olduğu toplumda prenslerin mali ve askeri kaynaklar ile yönetim araçları arasındaki oransızlık ortaya çıkar. Sosyal düzenin, kırsal kesimin felaketi söz konusudur. Kentlerdeki sıradan insanlar, zenginlere karşı kızgınlık içersindedirler. Bunlar her yanda duyulan ekonomik sıkıntıların sonuçlarıdır. Beslenme maddelerindeki üretim düşüşü, zanaatlardaki yarışma, nakit kıtlığı ve fiyatlarda dengesiz yükselme.
Ne var ki bu güçlükler düşüncede ve yaratıcılıkta bir tükenişi beraberinde getirmez. İnsanlar kısa ömür sürelerinde ne umutsuzlardır, ne de çok heyecanlı ve mutlu. Bu süre, Avrupa’nın güçlüklerin bilincine vardığı dönemdir. Feodal Avrupa’nın boyutları ve siyasi sınırları daralmaktadır. Akdeniz’de önemli bölgeler kaybedilmektedir. Türk korsanlar nedeniyle batının doğu ile ilişkisi zayıflar.
Ufukları sınırlanan Avrupa’da tacirler, bilginler, ve yöneticiler aralarındaki yakınlığın bilincine varırlar. Cesaret verici teknik gelişmeler ve düşünsel eğilimler vardır. Boylam ve enlemler daha sağlıklı hesaplanır, pusulanın kullanımı yaygınlaşır.
  Alıntı ile Cevapla