20-02-2007, 12:50
|
#17 |
| Guest | Yusuf’un Dvin’e dönmesine müteakip Kral Simbat da başşehri Erazgavora döndü. Kışın çok şiddetli geçmesine rağmen iki rakip birbirini devamlı kontrol altında tutuyorlardı. Bu sırada Simbat’ın kardeşi Şaphu’un oğlu büyük Sprapet (komutan) Aşot, kıymetli hediyelerle birlikte Dvin’e giderek Yusuf’a bağlılık arz etti.[1] Simbat’ın maruz kaldığı tehlike ve Ermeni Prensler arasındaki rekabet üzerine Ermeni asılzadeleri Yusuf’un himayesine girerek bir mevkii kapmak için adeta yarış halinde idiler. Yusuf, 910 yılı ilk baharında kalabalık bir ordu ile Simbat’a kesin darbeyi indirmek için Dvin’den hareket etti. Vaspurakan kralı Haçig Gagig de birlikleriyle ona katıldı. Diğer taraftan Simbat’ta birliklerini oğulları Aşot Erkat ve Muşegh komutasında Yusuf’a karşı göndermiş ve bilhassa geçitleri tutmalarını emretmişti. İki kardeş Nig[2] dağlık bölgesinde Yusuf’un birlikleriyle karşılaştılar. Savaşın bütün şiddetiyle devam ettiği bir sırada Uti dağlık bölgesinden gelmiş olan ve Sevordik[3] adı verilen dağlı birliğin savaş meydanını terk etmesi Ermeni kuvvetlerinin yenilmesine sebep olmuştur.[4] Aşot Erkat birlikleriyle geri çekilip kurtuldu ise de kardeşi Muşegh’in Yusuf’un birlikleri tarafından sarılarak esir edildiği. Bir müddet sonrada Dvin’e gönderilip hapiste zehirletilerek öldürüldüğü Ermeni tarihçiler tarafından belirtilir.[5] Dsknavacar zaferi; bütün kuzey-doğu Ermeniye’nin Yusuf’un eline geçmesini sağlamıştı. Bagratuni Ermeni krallığının kontrolünde içinde yalnız Ani ve Erazgavor şehirlerinin bulunduğu Şirak bölgesi kalmıştı. Her taraftan sarılmış ve tek başına zayıf bir hale gelmiş olan Bagratuni Krallığına kesin bir darbeyi indirmek an meselesi idi. Bu sırada Batı Suinig hakimi II. Grigor Suphan Yusuf tarafından zehirletilerek öldürüldü. Kardeşleri Sahak ve Vasak ise bir gece hapisten kaçmayı başardılar. Yusuf onları yakalamak için bir müfreze sevketti. Emir Yusuf, Ermeniye’deki harekatına devam ediyordu. Artık karşısına çıkacak kuvvet kalmamıştı. Kral Simbat ise Kapuit-bed (mavi kale) kalesine sığınmıştı. Kuşatmanın uzun müddet devam etmesine ve çetin çarpışmaların olmasına rağmen kale bir türlü ele geçirilemiyordu. Ashoghig ise Hohannesin aksine 353 Ermeni (13 Nisan 910-12 nisan 911) tarihinde Haçig Gagig’in adı geçen kaleyi zapettiğini bildirmektedir.[6] Muhasaranın bir yıldır devam etmesine rağmen son derece sarp bir yerde bulunan kale Müslümanların eline geçmedi. Onu teslim olmaya mecbur etmek maksadıyla civardaki köy ve kasabalara akınlar yapılarak her taraf yağma ve tahrip ediliyordu. Simbat Yusuf’un karargahına elçi gönderileceğini buna karşılık Ermenilere iyi muamele etmesini elindeki esirleri serbest bırakmasını istedi. |
|
| |