Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-02-2007, 12:54   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

SAFEVİ DEVLETİ’NİN KURULDUĞU YILLARDA KIZILNAŞ TÜRKMENLERİN ANADOLU’DAKİ ÇIKARDIKLARI AYAKLANMALAR
Şah İsmail, Safevi devletini kurunca , komşuları bulunan zayıf devletlere karşı seferler yaptı. O, bu sırada Osmanlı Devleti’ne karşı gayet yumuşak davrandı. Güçlü ordusundan çekindiğinden başka bu devletle arayı açması durumunda Safevi ordusunda görev alan Anadolu orjinli Kızılbaşlardan mahrum kalacağını hesap ederek böyle davranmış olabilir. Diğer taraftan zıtlaşması durumunda Anadolu’da faliyette olan halifelerinin işleri zorlaşır. Oysa sulh ve sükun içinde iken, propaganda müritlerinin sayısı çoğalır, uygun bir pozisyon yakalanarak Anadolu’ Safevi Devleti’nin sınırları içine alınırdı. Yani kaleyi içten fethetme yolunun , Osmanlı devleti ile barış içinde yaşamaktan geçtiğini iyi biliyordu. Nitekim 2. Beyazid , müritlerini sınırdan geçirtmeyince Şah zor durumda kalmıştı. Öyle ise, mümkün mertebe Osmanlı’yı karşısına almamalıydı. Bunun için şehzade Selim’in sınır ihlallerini bile sineye çekiyor, bunu savaş nedeni kabul edip, çatışmaya girerek başını derde sokmuyordu. Daha sonra denileceği üzere bu, Şah açısından doğru bir tespitti. Çünkü, Safevi halifelerinin zamansız ortaya çıkmaları, Osmanlı’da Şaha ve Safevi tarikatı taraftarlarına karşı kamuoyu oluşmasına ve 1.Selim’in tahta oturmasına neden olmuştur. Tabii Şah’ın korktuğu başına gelmiş , Anadolu üzerindeki emellerinin gerçekleştirme fırsatını kaçırmıştır.
Şah’ın Anadolu ile ilgili plan ve projelerini alt üst eden ilk olay Şah Kulu isyanıdır. Osmanlı’ya karşı başlatılan bu ayaklanma , hem Safevi hem Osmanlı tarihi için dönüm noktasıdır. Çünkü her iki devletin bünyesinde de beklenmedik değişiklere neden olmuş, adeta tarihin seyri değişmiştir.
Teke’de ikamet eden Türkmenlerin Safeviyye şeyhleriyle olan münasebetleri Şeyh Safiyüddin zamanına kadar iner. Bu yörenin Kızılbaş Türkmenleri , Erdebil ile haberleşmeyi kesintisiz sürdürüyorlardı. Bu durum, orada Safevi hanedanı lehine bir kamuoyu oluşmasına neden olmuştur. Olay tamamen siyasi olup, bunun dışındakiler bahane olmuştur. Nitekim söylenen yöredeki ayaklanma belirtileri , Safevi müritlerinin dört gözle beklediği Safevi devletinin kurulmasından hemen sonra ortaya çıkmıştır. Şah Kulu isyanından önce 1501’de Taş ilinde Nasuh adlı birinin isyan durumunda olduğu bölge idarecileri tarafından belirlenmiş, Karaman Valisi Şehzade Şahinşah ve Mesih Paşa’nın özel gayretleriyle bunların devlete karşı olan hareketlerini önlemeye çalışmış; laf anlamadıkları görülünce çoluk çocuklarıyla buradan İstanbul’a sürülmelerini istedi. Teke ili gibi Taş ili de eskiden beri Safevilerin ilgilendikleri bölgenin içine girmekteydi. Bundan başka Safevi Devletinin kurulduğu döneme rastlaması, Nasuh’un Şah ile ilişkisinin varlığına işaret edilebilir. Kızılıbaşlarınilk başkaldırmalarıydı bu.
Şah Kulu isyanı Nasuh’un bertaraf edilmesinden 10 sene sonra ortaya çıkmıştır. Şeyh Haydar’ın halifelerinden Hasan Halifenin oğlu Şah Kulu babası gibi Safaviyye tarikatının halifelerinden olup Elmalı’da züht ve takva sahibi olduğu için 2. Beyazıd ona 6-7 bin akçe sadaka yolluyor. Beyazıdın ihtiyarlığı ne şehzadelerin taht mücadelesinden yararlanarak Anadolu topraklarını , 8-10 senede Fırat’tan Ceyhun’a kadar geniş bir sahayı eline geçiren Şah’a bağlanmak üzere huruc etmiş Osmanlı kuvvetlerince katledilmiştir.
Şah Kulu’nun isyan hareketi , ne Osmanlının ne de Safevilerin beklediği bir olaydır. Osmanlı devlet adamları ,Azerbaycan’da da bir tasavvuf hareketi olarak başlayıp bir devletin kurulmasıyla sonuçlanan siyasi hareketin Antalya’da destek bulması ve hele bunun için huruc edilmesine şaşırdılar. Hiç hesapta yokken halifesinin Osmanlı’ya karşı harekete geçmesini çok yanlış bir davranış olarak kabul etti. Bunu başlatanlar, şah İsmail tarafından kaynar kazanlara atıldılar. Bu görülmemiş ceza , şeyhleri olarak kendisinden habersiz bir iş yapmaları durumunda kendilerini çok kötü sonucun beklediğine dair diğer müritlere Şah İsmail’in işareti olmalıdır.
Daha önce değinildiği üzere ok yaydan çıkmış, olan olmuştu. Artık Şah , halifesinin yaptığını telafi edecek durumda değildi. Çünkü bu beklenmedik olay, Şah konusunda endişeli ve kararsız halde olan Osmanlı devlet adamlarıyla ulema ve askerlerin çoğunun , Kızılbaş hareketine başından beri iyi gözle bakmayan 1.Selim’in yanında yer almasına zemin hazırladı. Şah Kulu olayı , şehzade Ahmed taraftarlarınca da tahta çıkmak için bir fırsat olarak görüldü. Fakat şehzadenin Kızılbaş ayaklanmasına karşı başarısızlığı görülünce saltanat yolu 1.Selim’e açıldı.
  Alıntı ile Cevapla