Bu Türkü Böylece Bitsin
Analıtalar
Sürekli üst-üste bindirildi
Olaylar kopuk filim fibiydi
Her insanın yüreği kendi halinde sersem
Öylece, devrilmiş bir duvar dibi yılanı
Sürülmüş bir su yatağı
Patlamış bir dağ volkanı öylece
Sonra, o sönük yıldızlar
Bir kandil gibi duruyordu yukarıda ölece
O, pembe kazalı bir kızdı
Saçları siyah, gözleri boyalıydı
Yerleri avuçluyordu oyun şenlensin diye
Sevgilisi saçlarını tarıyordu
Gülkurusu sevdalara inatla
Coştu yini gönül bağım coştu
Başlayan bir türküdür bitmesin istiyorum
Işıldaklar yanıp söndü
Bağlamanın üstünde acı yüklü bir ağıt
Öte yanda çobanların kavalı
Yoz .bir çaylak olmuş tırmalar gözlerimi
Kızların omuzlarında sahte testiler
Erkeklerin önünde yalancıktan bir tarla
Birdenbire herşeyin sahtesini kabullendik
Gerçekler niyetine bağrımıza basarak
Birdenbire kendimizi kandırdık
Durun
Herkes olduğu yerde kalsın
Kimse kimseye bir şey söylemesin
Derler ya,
“Görünen köy kılavuz istemez”
İşin içine sahtelik girdi
İşin içine puşluk
Yalandan ağıt yakıp bizleri kandırmayın
İndirin perdeleri indirin artık
Özlemlerimiz bize kalsın gerçekler gelene dek
İnancımız, gücümüz bizlere kalsın
Bırakın, bu türkü böylece bitsin.
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |