Körfez Krizi nedeniyle sağlanan hibelerden 1990 yılında 745 milyon dolar, 1991 yılında ise 1.785 milyar dolarlık giriş olmasına rağmen Merkez Bankası rezervleri önemli kayba uğramış, kısa vadeli dış borçların ödenmesinde zorluklar olmuştur. 1990 yılında dış ticarette görülen olumsuz gelişmeler 1991'de tersine dönmüştür. Yıl içinde ekonomideki durgunluk nedeniyle iç piyasanın daralması ve döviz kurlarının bir önceki yıla göre daha hızlı yükselmesi, ihracatı sürekli uyarırken, aynı nedenlerle ithalatta önemli bir yavaşlama meydana gelmiştir. 1991 yılında ihracatımız 1990 yılına göre yüzde 4,9'luk bir artışla 13.6 milyar dolara yükselirken ithalatımız ise yüzde 5,6'lık bir azalışla 21 milyar dolara gerilemiştir. Cari işlemler dengesi ise 258 milyon dolar fazla vermiştir. Bu gelişmelerden sonra 1992 yılında ekonomide iyileşme belirtileri görülmeye başlanmıştır. 1992 yılında reel GSMH'da elde edilen yüzde 6,4'lük artış hızı, Türkiye ekonomisinin uzun dönemli ortalama kalkınma hızının üzerinde bir orandır. Haziran 1992'de toplanan Üçüncü İzmir İktisat Kongresi'nde de bu gelişmeler paralelinde Türkiye'nin 21. yüzyıla gelişmiş ilk onbeş ülke içinde girme hedefi ortaya konulmuştur. Bu hedefe ulaşmanın temelinin, demokrasiyle birlikte gelişen bir serbest pazar ekonomisi olduğu vurgulanarak dışa açılma politikasından hiçbir taviz vermeden, devletin ekonomiye müdahalesini asgariye indirmenin şart olduğu belirtilmiştir. 1992 yılında Türkiye'nin ihracatı 14.7 milyar dolar, ithalatı ise 22.9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 1992 yılında cari işlemler dengesi 942 milyon dolar açık vermiştir. Bu yıl toplam dış borç stokumuz 55 milyar dolara, iç borç stokumuz ise 194 trilyon TL'na yükselmiştir. Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ya oranı da yüzde 10,6 olarak gerçekleşmiştir. 1992'de enflasyon artış eğilimini sürdürmüş ve toptan eşya fiyatları endeksi yüzde 61,4, tüketici fiyatları endeksi ise yüzde 66,0 düzeyinde gerçekleşmiştir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın dördüncü dilimi olan 1993 yılında, reel GSMH büyüme hızı yüzde 8,1 olarak gerçekleşmiş ve böylece program hedefi aşılmıştır. 1992 yılında 2.708 dolar olan kişi başına ulusal gelir reel olarak önemli ölçüde artmış ve 1993 yılında 3.004 dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna karşılık kamu kesimi finansman açığının GSMH'ya oranı yükselmiş, dış ticaret ve cari işlemler açıkları büyük boyutlara ulaşmıştır. Bu yıl kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ya oranı yüzde 11,2 olmuştur. 1993 yılında ihracatımızda büyük bir artış gözlenmezken ithalatımızda önemli bir artış gerçekleşmiştir. Bu dönemde ihracatımız 15.3 milyar dolar, ithalatımız ise 29.4 milyar dolar olmuştur. İthalatımızdaki bu artışın başlıca nedeni iç talepteki canlanmadır. Ayrıca, 1993 yılında cari işlemler dengesi 6.4 milyar dolarlık açık vermiştir. |