Hisse senedi değerleri yatırımcıların hükümet politikalarına yönelik tepkilerini de yansıtır. Eğer yatırımcılar hükümetin benimsediği politikaların ekonomiye zarar vereceğine ve şirket karlarını olumsuz yönde etkileyeceğine inanırlarsa borsa geriler; buna karşılık, anılan politikanın ekonomiye yardımcı olacağına inanırlarsa borsa yükselir. Eleştiriciler zaman zaman Amerikan yatırımcılarının kısa vadeli kar amacına çok yoğun bir biçimde odaklandıklarını ileri sürerler; onlara göre, gerek şirketler gerekse politika yapıcıları uzun vadede yararlı olabilecek belirli adımları atmaya çekinirler; çünkü, bu adımların hisse senedi fiyatlarını düşürebilecek kısa vadeli düzenlemeler yapılmasını gerektirebileceğini düşünürler. Borsalar milyonlarca yatırımcının milyonlarca kararını yansıttığı için bu varsayımın doğruluğunu sağlıklı olarak belirleyebilecek bir yöntem de bulunmamaktadır. Amerikalılar yine de çok sayıda alıcı ve satıcının her gün milyonlarca işlem yapmalarını sağlayan menkul kıymetler borsalarının ve diğer sermaye piyasalarının etkinliğinden gurur duyarlar. Söz konusu piyasalar başarılarını kısmen bilgisayar kullanımına borçludurlar; fakat aynı zamanda gelenek ve güvene, yani komisyoncuların birbirlerine karşı besledikleri güvene ve müşterilerinin satılan hisse senetlerini hemen getirecekleri ve aldıklarının parasını da ödeyecekleri konusunda duydukları güvene de borçludurlar. Bahis konusu güven zaman zaman kötüye kullanılır; ancak, federal hükümet geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca dürüst ve eşit işlem yapılmasını sağlamak konusunda önemi gittikçe artan bir rol oynamıştır. Bunun sonucu olarak ta borsalar ekonominin sürekli büyümesine yol açan bir yatırım fonu kaynağı ve çok sayıda Amerikalıyı ülke zenginliğini paylaşmasını sağlayan bir araç olarak gelişmişlerdir. Borsaların etkin bir biçimde işleyebilmesi için serbest bilgi akışına gereksinim vardır. Bu olmazsa yatırımcılar gelişmeleri izleyemeyecekleri gibi hisse senetlerinin gerçek değerini de sağlıklı olarak anlayamazlar. Çok sayıda bilgi kaynağı sayesinde borsadaki olası gelişmelerin günü gününe, saati saatine ve hatta dakikası dakikasına yatırımcılar tarafından izlenmesine olanak yaratılır. Şirketler ne durumda olduklarını hisse senedi sahiplerine duyurmak için yasa gereği üç ayda bir gelir raporu, her yıl daha kapsamlı bir rapor ve vekalet bildirimleri yayınlamakla yükümlüdürler. Yatırımcılar ayrıca bir önceki borsa seansında hangi hisse senetlerinin el değiştirdiğini öğrenmek amacıyla günlük gazetelerin borsa sayfalarını izleyebilirler. Borsalardaki işlemleri genel olarak değerlendiren çeşitli endeksleri de inceleyebilirler. Bu endekslerin en tanınmışı 30 önemli hisse senedinin izlendiği Dow Jones Endüstri Ortalaması’dır (Dow Jones Industrial Avarage – DJIA). Yatırımcılar ayrıca belirli senetlerle ilgili gelişmeleri çözümleyen dergi ve bültenlere de abone olabilirler. Bazı kablolu televizyon programlarında hisse senedi fiyatlarındaki gelişmeler konusunda kesintisiz yayın yapılmaktadır. Günümüzde yatırımcılar İnternet aracılığıyla da belirli hisse senetleri konusunda istedikleri an bilgi edinebilmekte ve hatta senet alım-satımı bile yapabilmektedirler. |