Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 09:44   #1
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
The king ; Michael Laudrup

Baba, Kardeş ve Oğullar; Ailece Futbolcu Olmak
Danimarkalı efsane futbolcu Michael Laudrup . Babası eski Milli futbolcu Finn Laudrup . Kardeşi yine Danimarka 'nın unutulmaz futbolcularından Brian Laudrup ve geleceğe damgasını vurmaya hazırlanan, Danimarka Genç Milli takımında oynayan büyük oğlu Mads Laudrup ile Danimarka 16 yaş altı takımının bir parçası olan küçük oğlu Andreas Laudrup . İşte Michael 'in ailesi. Üç nesildir futbolcu olan bir aile.
Michael , Danimarkalı eski Milli futbolcu Finn Laudrup'un büyük oğlu. Finn 20 kez Danimarka Milli takımında oynamış 1962-1982 yılları arasında 20 yıl futbol oynadıktan sonra 37 yaşındayken futbol kariyerini noktalamış bir isim. İki oğlu Michael ve Brian'da babaları gibi futbolcu olmayı seçmişler. İyi de etmişler hani. Finn Laudrup'un bugünkü yazımıza konu olan büyük oğlu Michael Danimarka futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olmayı başarırken, küçük oğlu Brian'da ağabeyinin biraz gölgesinde kalmış olsa da, O'da Danimarka'nın en büyük birkaç yıldızından biri olmayı başardı.
Futbola Başlangıç ve İtalya'ya Kadar Uzanan Serüven
15 Haziran 1964'de doğan Michael Laudrup , futbola babası gibi Vanlose 'de başladı. 9 yaşından itibaren Brondby 'de oynamaya başlayan Michael 13 yaşına kadar burada kaldı. Babasının Brondby'den Kjobenhavns Boldklub takımına transfer olmasıyla birlikte O da bu takımın alt yapısında forma giymeye başladı. 1981 yılında 17 yaşındayken KB takımında Danimarka Birinci Liginde oynamaya başladı. 1981-1982 sezonu sonunda 15 gol atarak Danimarka Birinci Liginde gol krallığında üçüncü oldu ve bu başarısı O'nun yılın futbolcusu seçilmesini sağladı. Doğum günü olan 15 Haziran gününde ilk kez Danimarka Milli takımına çağrıldı. 1982-1983 sezonunda Brondby forması altında 9 gol kaydetti ve sezon sonunda Juventus 'a transfer oldu. Bu transfer Danimarka futbol tarihindeki o güne kadar yapılmış en pahalı transfer olmuştu. Değeri 1 milyon $ olarak biçilmişti.
İtalya Yılları
Click the image to open in full size.1983 yılında Juventus'a transfer olduktan sonra yabancı sınırının iki olması ve kadroda Michel Platini ve Polonyalı orta saha oyuncusu Boniek bulunduğundan dolayı Juventus O'nu Lazio 'ya kiralamıştı. 1983-1984 sezonunda Lazio'da forma giyerken Danimarka Milli takımında da yer almaya devam ediyordu ve Euro84'de Danimarka Milli takımında görev yaptı. Michael , Juventus yönetiminin kararıyla bir sezon daha Roma kulübünde forma giyecekti. Lazio forması altında çıktığı 60 karşılaşmada dokuz gol atan Michael , Lazio'nun kötü geçirdiği sezon sonunda Seri B'ye düşmesine engel olamıyordu.
1985 yılında Juventus'a tekrar dönen Michael , Boniek'in yerine Platini'nin yanında kendisine kadroda yer buluyordu. Kulüpteki ilk yılında Seri A şampiyonluğu yaşayan Michael , O yıl tekrar Danimarkalı Yılın Futbolcusu seçilmeyi başarmıştı. 1986 yılında Meksika 'da yapılan Dünya Kupasında gösterdiği performansla büyük bir oyuncu olduğunu gösteriyordu.
86-87 sezonu yaşadığı sakatlıklardan dolayı pek başarılı olamayan Laudrup, 1987'de Platini'nin futbolu bırakmasının ardından takımın lider oyuncusu konumuna gelmişti . Ne var ki 1987-88 sezonunda 30 maçta forma giymesine rağmen hiç gol atamamış ve Platini'nin yerini de dolduramamıştı. Bu sırada O da Danimarka Milli takımı da Euro88'de hayal kırıklığı yaratmıştı. Üç maçını da kaybeden Danimarka 2 gol atabilmişti ve o gollerden birini de Michael Laudrup atmıştı.
1989 yılına gelindiğinde Michael Laudrup 102 kez formasın giyip 16 gol attığı Juventus'dan ve İtalya 'dan ayrılarak bir başka futbol ülkesi İspanya 'ya ve o ülkenin en büyük iki takımından biri olan Barcelona 'ya transfer oluyordu.
İspanya Yılları, Barcelona ve Real Madrid
Click the image to open in full size.1989 yılında Juventus'dan ayrılıp büyük başarılara imza atacağı Barcelona'ya teknik direktör Johan Cruyff 'un yoğun isteği üzerine transfer olmuştu. Bulgar Hristo Stoickhov ve Hollandalı Ronald Koeman ile birlikte Barça'nın üç yabancısından birisiydi. Cruyff'ın Dream Team'in de 1990-1994 yılları arasında 4 yıl üst üste La Liga şampiyonlukları elde ederlerken, 1992 yılında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu da kazanma başarısını da gösteriyorlardı. İki kez İspanya'da yılın futbolcusu seçilmeyi başarmıştı . 1994 yılında Barça Romario 'da transfer etmiş ve yabancı sayısı da dörde yükselmişti. Bu nedenle zaman zaman yabancı sınırlamasından ötürü takımda kendine yer bulamamıştı. Hatta bu yer bulamayışlardan biri de 1994 yılında Milan 'a 4-0 kaybettikleri şampiyonlar ligi finaliydi.
Bu yıllar içinde Euro92'de Avrupa Şampiyonu olan Danimarka kadrosunda teknik direktör Olsen ile yaşadığı sorunlar nedeniyle yer alamamıştı.
1994 yılının sonunda Cruyff'un artık kendisini takımda düşünmediğini hissederek beş sezon formasını giydiği ve 162 karşılaşmada 40 gol attığı Barça'dan ezeli rakibi Real Madrid 'e transfer oluyordu.
Click the image to open in full size.Sadece iki sezon oynadığı ve 62 maçta 12 gol attığı Real Madrid forması altında da çok önemli maçlar ortaya koymuştu. Real Madrid forması altında 1995-96 sezonunda şampiyonluk yaşadı. Marca gazetesinin 2002 yılında düzenlediği Real Madrid tarihinin en büyük oyuncuları anketinde, bu takımda iki sezon oynamış bir oyuncu olmasına rağmen 12'nci sırayı almayı başarmıştı. Euro96'da Milli takımdaki yerini alan Michael Laudrup Milli takımımıza karşı da forma giymişti.
Michael Laudrup 'un kulüp kariyerlerinde en üst seviyeye çıktığı takım Barcelona'ydı. Orada müthiş işlere imza atmıştı. Real Madrid'de de Barça'daki günlerini aratmamış ve Real Madrid için de efsane olmayı başarmıştı. Laudrup'dan başka hangi oyuncu bu iki dünya devi için de efsane olmayı başarabilmiştir ki!
Futbolculuk Kariyerinin Sonları ve Teknik Direktörlük Yılları
1996 yılında Real Madrid'den ayrıldıktan sonra Japonya 'ya Vissel Kobe takımına transfer olmuştu. 15 maçta 6 gol attığı Japonyadaki sezondan sonra 1997-98 sezonunda Hollanda 'ya Ajax 'a geldi. Ajax takımında da 21 maçta 11 gol atmıştı. 1998 Dünya Kupasında 34 yaşında çeyrek finale kadar giden Danimarka milli takımında önemli bir başarı gösterdikten sonra futbol hayatını noktalamıştı Michael Laudrup .
1982-1998 yılları arasında 102 kez giydiği Danimarka Milli takım forması altında 37 gol atma başarısı gösterdi.
Click the image to open in full size.
Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük hayatına başlayan Michael 2000-2002 yılları arasında Danimarka Milli takımında Morten Olsen 'in yardımcısı olarak görev yaptı. 2002-2006 yılları arasında Brondby teknik direktörlüğünü yaptıktan sonra bu görevi bıraktı. Bu sezon başında Real Madrid teknik direktörlüğüne getirileceği söylenmişti. Bu şimdi olmadı ama bir müddet sonra muhtemelen gerçekleşecektir.
Futbolculuk kariyeri gibi antrenörlük kariyerine de iyi bir giriş yaptı Michael . Brondby ile birlikte 2005 yılında Lig şampiyonu oldu ve 2003 ile 2005 yıllarında Danimarka'da yılın koçu seçildi . İki kez Danimarka Kupası ve iki kez de Danimarka Süper Kupasını kazandı.
Michael Laudrup geçtiğimiz yıl Danimarka'da yapılan “Danimarka'nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu” anketinde oyların %58 gibi büyük bölümünü alarak Danimarka tarihinin en iyisi seçildi . Ödülünü de bir zamanlar aynı takımda oynadığı Michel Platini verdi kendisine.
“Gözleri Her yerde”
Michelino, Kongen ve The King lakaplı Michael Laudrup Dünya Futbolunun yetiştirdiği en önemli futbolculardan biriydi elbette. 10 numara olarak tabir edilen yıldız futbolcuların ne tarz meziyetleri olduğunu az çok biliriz. Michael Laudrup her şeyden önce mükemmel bir tekniğe sahipti. Öyle klas çalımlar atar, öyle zekice paslar verirdi ki insanların O'nu izlerken hayranlık duymaması mümkün değildi. Jorge Valdono, O'nun için “ O'nun gözleri her yerde” demişti.
Click the image to open in full size.
Michael Laudrup ile beraber oynama şansı bulan bu forvetler çağdaşları arasında en şanslı forvetlerdi kuşkusuz. Ivan Zamorana, Stoickhov gibi isimler Michael sayesinde çok sayıda gol atma şansı yakalamışlardı. Laudrup'un pasları o derece ünlüdür ki İspanya'da hala “Made in Laudrup” ifadeleri kullanıla gelir . Takım arkadaşları O'nu anlatmak için “sen sadece koş, Michael o topu sana atmanın bir yolunu bulacaktır” demeden kendilerini geri alamamışlardır.
Kardeşi Brian Laudrup'da büyük futbolcuydu elbette, oğulları Mads ve Andreas babaları kadar başarılı olabilirler mi? Bunu kestirmek zor tabi. En azından bunun kolay olmadığı, Michael Laudrup 'u izlemiş olanlar için bilinen bir gerçek
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla