Ülkenin sanayileşme düzeyi: sanayileşmiş ülke, örgütlenmenin yüksek olduğu ülkedir. Ülkenin sanayileşme düzeyi sendikalaşmayı güçlendirir. Ülkedeki işsizlik veya tam istihdam düzeyi: tam istihdam düzeyine ulaşılınca işverenlerin toplu pazarlık esnasındaki hareket alanı azalır. İşsizliğin azalmasına paralel olarak sendika güçlenir. Müzakere sırasında ve sonrasında taraflarca kullanılan silahlar: işveren açısından lokavt ve işçi açısından grev. 80 sonrası dönemde gerçekleştirilen yasal düzenlemeler neoliberal bir politika izlenilmesini yaratmıştır. İşveren açısından yeni bir rahatlama düzeni başlamıştır. Baskıcı çerçeve içine alınmış olarak toplu iş sözleşmesinin iş kolu düzeyinde en az %10, işyeri düzeyinde en az %50 barajını aşan işçi tarafından istenmesi gerekir. 80 sonrasında sendikal hareketler açısından Türk-iş e tekel bir konum sağlanmıştır. Ülkenin içinde bulunduğu genel konjonktür: iktisat politikasının niteliğine göre sendikal örgütlerin gücü değişebilmektedir. 2 ana politika mevcuttur.bunlar ; talep yanlısı politika: efektif talebe önem verir. Keynes. Tam istihdamın oluşması, işsizliğin azalması, refahın artması için devletin toplam talebi arttıracak şekilde müdahalede bulunmasını savunur. İşverenden alınan en büyük miktardaki geliri işçiye transfer edince alım gücü yükselir, toplam talep artar. Ücretlerin artması talebin artmasını getirir, mal ve hizmetlerin talebi artar. Yatırımlar da artar. Yatırımların artması işsizliği azaltır. Bu da ekonomik kalkınmayı, büyümeyi beraberinde getirir. Türkiye de 24 ocak 1980 e kadar bu yönde politika uygulandı. Arz yanlısı politika: parasalcı, neoliberalcı olarak nitelendirilir. Ücretler ne kadar düşerse maliyetler de o kadar azalır. Maliyetlerin azalması karları yükseltir, kar yükselince yatırım ve üretim artacak bu da ekonomik büyümeyi beraberinde getirecektir. Daha çok askeri darbenin arkasından az gelişmiş ülkelerde uygulanır. Gelişmiş ülkelerde gelir dağılımını emekçi sınıf aleyhine sokan politikadır. Sendikalaşma oranını da düşürür. |