sendika içi demokrasi olgusu: bu ne kadar zayıfsa sendika liderleri işçi tabanından ne kadar kopuksa sendikacılıkta o kadar gerçeklerden uzaktır. Toplu sözleşme görüşmeleri de o kadar başarısız olur. İş güvencesi: sosyal güvenceler sağlanmış olmalıdır. Keyfi işten çıkarmaya karşı yürütülen güvenceler söz konusudur. Türkiye’de ücretler düşüktür çünkü işgücü arzı talebe göre çok yüksektir. Ücret artısı verimlilik artışından düşük seyreder, işçiler işverene karşı güçlü değildir. Demokratik bir ülkede hükümet toplu sözleşmelerde yer almaz. Süreci işçi ve işveren tamamlar. Gelişmekte olan ülkelerde ise toplu pazarlığa elverişli ortamları yaratmak için hükümet düzenleyici bir kurum olarak yer alır. Farklılaşmış işgücünün fazla olması da bir sorundur. Bu farklılaşma örgütsüz işgücüne neden olur. Toplu pazarlıktan çok bireysel iş akitlerine gidilmesine yönelinmiştir. Enformal çalışma yaygınlaşmıştır. Eğitim düzeyinin düşük olması da toplu pazarlık sürecine etkiler. Türkiye’de iki ayrı dönem mevcuttur. 61 anayasası döneminde demokratikleşme konusunda ciddi adımlar atılmıştır. Ancak bu durum 82 anayasası döneminde bozulmuştur. 2822 sayılı kanunla grev ve lokavt düzenlenmiştir. Toplu iş sözleşmelerinin sadece ekonomik nedenlerle yapılacağı ifade edilmiştir. Hak grevlerine izin verilmemektedir. Memurların örgütlenmesi ile ilgili olarak kısıtlamalar mevcuttur. Günümüzde sadece isveçte hem kamu hem de özel kesimin grev hakkı vardır. |