Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:33   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Daha önceki metinlerde Avrupa Birliği’nin kurulma nedenleri üzerinde durmuştuk. Şurası doğru ki, bizler, Avrupalı kapitalistlerin ulaşabilecekleri uzlaşma ve ekonomik ve parasal birlik düzeylerini küçümsedik. Euronun bu kadar başarılı olacağını düşünmedik. Bu ancak, Avrupa’ya yarayan ve farklı kapitalistlerin ayrılıklarını (geçici olarak) bir kenara koymasını mümkün kılan bir uzayan dünya boomu temelinde mümkün olabilirdi.
Şu an euro, 12 Avrupa Birliği devletinde ortak para birimi olarak kullanılmaktadır. Bu önemli bir gelişmedir. Ortak para birimi Avrupa’nın bütünleşmesine gitmenin ilk koşuludur. Ortak para birimi iç ticareti kamçılayacak ve üretici güçlerin gelişimine güçlü bir itki sağlayacaktır. Fakat euro en kötü zamanda piyasaya sürüldü. İşsizliğin arttığı, pazar mücadelesinin kızıştığı dünya krizi koşullarında, katı Maastricht kriterleri krizi şiddetlendirecek ve AB devletleri arasındaki karşıtlıkları artıracaktır.
The Economist, euronun başarılarına dair olumsuz bir bilânço çıkardı: “Euro on yıl önce tasarlandığında, Avrupa’da rekabeti ne kadar kamçılayacağına, yapısal reformları hızlandıracağına ve hatta Avrupa’nın dünyanın ekonomik dinamosu olma rolünü Amerika’dan alacağına dair pek çok düşüncesiz söz ediliyordu. Fakat Avrupa Komisyonunun derlediği son rapor, Avrupa ile Amerika arasında kişi başına düşen GSMH ve üretkenlik farkının geçmiş on yıl içinde daralacak yerde giderek açıldığını belirtiyor. Birliğin en büyük ekonomisi Almanya durma noktasına gelince, euro sayesinde Avrupa’nın küresel resesyonun etkilerinden uzak kalacağına dair bu yıl ileri sürülen teori çöküverdi. Adeta Avrupa’nın zaaflarını ilân edercesine, euro, fiktif yaşamının ilk üç yılının büyük kısmını dolar karşısında yeni düşüşlerle geçirdi.” (The Economist, 1/12/2001). Dolar karşısında euronun bugünkü başarıları, euronun gücünden ziyade doların zayıflığında aranmalıdır.
Avrupa burjuvazisinin ümitlerine karşın, euro doğumundan itibaren cılız bir para birimi olmuştur. Diğer para birimleri karşısında seviyesini koruma ihtiyacı, Avrupa’da faiz oranlarının Amerika’daki kadar hızlı düşmemesinin nedenlerinden biridir. Bu da önümüzdeki aylarda Avrupa’daki krizi şiddetlendirecek ve işsizliği artıracaktır. Tarihin cilvesine bakın ki, Almanlar Maastricht kurallarına sıkı bir biçimde uyulması konusunda en kararlı olanların başını çekerken, şimdi bunun sonuçlarına 4 milyon işsizle katlanmak durumunda kalıyorlar. Avrupa’nın motor gücü görevini üstlenecek Alman ekonomisinin kendi motoru bozulmuştur.
Daha düşük faiz oranlarını Duisenberg ve Avrupa Bankasının sürekli reddetmesi, Avrupa hükümetleri ile Banka arasındaki çatışmaya zemin hazırlamıştır. Hükümetler ihracatı kamçılamak için euronun daha çok değer kaybetmesini istemektedirler; geçen dönemde euro bölgesindeki ülkelerin göreceli başarısının ana nedeni euronun değer kaybetmesiydi. Halbuki bu başarıya rağmen, çekirdek ülkelerin, özellikle de Almanya ve İtalya’nın performansı berbattı ve bu ülkelerin sorunları daha da artacaktır. İşsizlik tekrar tırmanmaya başlamıştır.
  Alıntı ile Cevapla