Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:44   #45
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Harekete kitlesel karakterini veren şey, orta sınıfın geniş kesimini çoktan iflâs ettiren krizin derinliğidir. Bu aynı zamanda hem güç hem de zayıflıktır. Orta sınıf ve proleter olmayan unsurlar arasında görülen öfke patlaması, egemen sınıfı kendi kitle tabanından mahrum bırakmakta ve GEÇİCİ OLARAK dengesini kaybeden ve felç olan gericiliğin ayaklarının altındaki zemini çekmektedir. Bu, olağanüstü elverişli bir sınıfsal güç dengesi oluşturmaktadır. Fakat bu durum sonsuza kadar devam edemez. Eğer işçi sınıfı iktidarı kendi ellerine almaz ve çıkış yolunun devrimci çizgiden geçtiğini orta sınıfa göstermezse, orta sınıfın ruh hali değişebilir ve inisiyatif gerici güçlere geçebilir.
Durumun temel zayıflığı, yaygınlaşan bir işçi sınıfı hareketinin olmayışıdır. Örgütlü işçilerin çoğunluğu resmi (Peronist) CGT’nin kontrolü altındadır. Sendika bürokrasisi işçileri geri tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. CGT aygıtı ciddi bir güce ve muazzam kaynaklara sahip. Burjuvaziden ve devletten destek alıyor. Aslında Arjantin burjuvazisi onların desteği olmadan egemenliğini 24 saat bile sürdüremez.
Arjantin’de sınıf mücadelesi tüm çıplaklığıyla sergilenmektedir. Çoktandır egemen sınıf arasında komplo ve darbe söylentileri dolaşıyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki durum budur. Büyük sermayenin, bankerlerin, ordunun tepesindekilerin, gerici Kilise çevrelerinin temsilcileri, devrimi yok etmek için komploya girişeceklerdir.
Fakat egemen sınıfın sorunu, koşulların –henüz– hiçbir şekilde uygun olmamasıdır. Hareket hâlâ yükseliştedir. Hareketin güçleri sağlamdır ve yenilmemiştir. Orta sınıf, büyük bankerlere, kapitalistlere ve onların Washington’daki destekçilerine karşı büyük bir nefret ve düşmanlık duymaktadır. Bu aşamada hareketi ezmek için kullanılacak herhangi bir şiddet girişimi ters tepecektir. Tek bir kanlı çatışmayla tüm ülke patlayacaktır.
Egemen sınıf bu yüzden bekleme oyunu oynamak zorundadır. Hareket tükenme sinyalleri vermeye başlayana kadar bekleyecekler. Eğer kitleler mevcut bataklıktan net bir çıkış perspektifi görmezlerse, bu belli bir aşamada kaçınılmazdır. Kriz, artan işten çıkarmalarla, kapanan fabrikalarla, yükselen fiyatlarla ve düşen yaşam standartlarıyla her geçen gün daha da derinleşiyor. Politik kriz, sadece ekonomik krizin derinliğinin yüzeysel ve gecikmiş yansımasıdır; yaşam standartları çok daha acımasız bir şekilde düşmedikçe, kriz kapitalist temelde çözülemez. Fakat bu da ancak önce işçi sınıfının direncinin kırılmasıyla başarılabilir. Arjantin bağlamında bu, sonuna kadar yürütülmesi gereken azami şiddette bir sınıf savaşı anlamına gelmektedir.
Arjantin’deki devrimin şu ya da bu şekilde tayin edici bir noktaya ulaşması, yıllar değilse de aylar alabilir. Gelgitler, yorgunluk, yenilgiler, hatta yeni patlamaları provoke edebilecek gericilik dönemleri söz konusu olacaktır. Ama er ya da geç iktidar sorunu baş gösterecek ve çözülmek zorunda kalacaktır. Ya sermayenin diktatörlüğü ya da proletaryanın diktatörlüğü. Üçüncü bir yol olamaz.
  Alıntı ile Cevapla