Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:45   #46
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Rusya
Rusya dünya devrimi için kilit ülke olma rolünü sürdürüyor. Dünya boom’unun uzaması ve Rus proleter hareketinin gecikmesi, piyasa ilişkilerinin kristalize olduğu ve kapitalist restorasyonun gerçekleştiği anlamına gelmiştir.
İşlerin bizim birkaç yıl önce beklediğimiz gibi gitmediğini kabul etmeliyiz. Dünya kapitalizminin krizinin bugüne kadar ertelenebileceğini ummuyorduk. Bu durum, Rus kapitalizmine kendini tesis etmesi için yeterli zamanı verdi. Kapitalizm yönündeki hareket on yıldır devam ediyor. Yeni üretim sisteminin ve mülkiyet ilişkilerinin, kitlelerin bilincine nüfuz etmek için zamanı oldu. Bu süreç bizim beklediğimizden daha uzun sürdü. Asıl sorumluluk, her şeyde teslim olan Stalinistlere aittir.
Altı yıl önce özelleştirme süreci henüz tamamlanmamıştı ve geri döndürülmesi hâlâ mümkündü. Durum artık bu değil. Ekonominin belirleyici sektörleri özel ellerde. Eski nomenklaturanın geniş kesimlerinin, bu konumu sağlamlaştırmaktan büyük bir çıkarları vardır. Üstelik bu, küçük-burjuva katmanlar içinde geniş bir taban yaratmıştır, özellikle Moskova’da ve Saint Petersburg’da. Bu nedenle, durumu geri çevirmek için sosyal bir devrim gerekecektir.
On yıl, hüküm vermek için yeterli bir zaman. Rubicon’un[1] artık geçildiğini söylemek zorundayız. Kapitalizm yönündeki hareket birçok karşı-akıntıyla birlikte çelişkili olmuştur, ancak süreç her krizin ardından yenilenmiş bir güçle devam etmiştir. Son kriz, ekonominin çöktüğü 1998’de gerçekleşti. Bu belirleyici bir dönüm noktasıydı. Bu noktaya kadar, Rus kapitalizmi üretici güçleri geliştirmeye muktedir olmadığını ispatlamıştı. Ekonomi, barış zamanında herhangi bir ekonominin görebileceği en büyük çöküşü yaşadı. Tahmin ettiğimiz gibi, dış ticarette devlet tekelinin kaldırılması Rusya için facia oldu. Ucuz ithal malların akını sonucunda Rus sanayisinin büyük bir kısmı yok oldu. Sonuç 1998 yazındaki çöküştü.
Ekonomik durum –özellikle 1998 krizinden bu yana– önemli bir rol oynamıştır. Rus ekonomisinin o zamanki çöküşü, saati geri çevirecek son olanaktı. Piyasa ekonomisine karşı güçlü bir tepki vardı, Moskova ve Saint Petersburg’daki küçük-burjuvazinin geniş kesimleri dahi işlerini kaybetmişti ve sistemi eleştiriyorlardı. “Reformcular” demoralize olmuşlardı ve savunma durumundaydılar. Fakat öznel faktör belirleyiciydi. Sözde Komünist Parti, yeniden devletleştirmeyi desteklemek için hiçbir girişimde bulunmadı. Merkezileştirilmiş, devletleştirilmiş bir ekonomiye geri dönmek isteyen bürokrasi kanadının gücünü abartmış, Stalinistlerin çürümüşlüğünü ve yozlaşmasını ise küçümsemişiz.
Eğer “Komünist Parti” devletleştirilmiş planlı ekonomiye geri dönmek için harekete önderlik etmek isteseydi, bunu yapmak için en uygun zamandı. Fakat RFKP’nin eski-Stalinist liderleri, işçi sınıfının her hareketinden dehşete kapılmaktadır. Onlar, Brejnev rejimine geri dönüş için –taraftarlarının çoğu bunu muhtemelen desteklerdi– mücadele etmekten bile aciz olduklarını gösterdiler. Kapitalizmle barıştılar.
Durumdaki diğer belirleyici unsur bir kitle hareketinin bulunmayışıydı. Üç kuşak boyunca devam eden Stalinizm, işçi sınıfının bilinci üzerinde etkili olmuştu. Sınıfın kompozisyonu da değişmişti. 1930’larda ve 40’larda milyonlarca köylü fabrikalara girmişti. Ekim Devrimini yaşamış eski kuşak büyük ölçüde azalmıştı. Aktif katmanlar tümüyle yok edilmişti. Savaş, devrim ve iç savaş yıllarında ayakta kalanlar Stalin tarafından ortadan kaldırılmıştı.
  Alıntı ile Cevapla