Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 15:02   #36
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yoldaşlar bu aynı derece sanayimiz için de geçerlidir. Kendisine, “Sovyet Cumhuriyeti bana sosyalizmde işçi sınıfının durumunun nasıl iyileştirilebileceğini gösterene kadar bekleyeceğim” diyen Avrupa’nın devrimci partisi –hiçbir Komünist böyle bir şey söylemeyecektir– gerçekten acınası bir durumda olurdu. Kimsenin beklemeye hakkı yoktur; herkes bizimle yan yana dövüşmek sorumluluğunu taşır. Ancak öte yandan şu da inkâr edilemez ki, ekonomik başarılarımızın her biri, Avrupa’da işçi sınıfının durumu adım adım kötüleşirken Rusya’da işçi sınıfının durumunu iyileştirme olanağını bize verdiği ölçüde, evet, inkâr edilemez ki, her ekonomik başarımız argümanların en güçlüsü, Avrupa’da proleter devrimin ivmelendirilmesi lehindeki en güçlü propagandadır. İktidar elimizdedir; üretim araçları elimizdedir. Sınırlarımızı koruyoruz. Bu da daha az önemli bir ayrıntı değildir.
Eğer sınırlarımız ona açık olsaydı, birinci sınıf çizmeleriyle bu aynı Amerikan milyonerleri Rusya’mızın tümünü satın alabilirdi. Bu nedenle, dış ticaret tekeli, üretim araçlarının devletleştirilmesi kadar vazgeçemeyeceğimiz bir devrimci kazanımdır. Bu nedenle, yerkürenin halen kapitalist boyunduruk altındaki beş kıtasından üzerimize ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, Rusya’nın işçi sınıfı ve köylüleri dış ticaret tekelinin ihlâline izin vermeyeceklerdir. Kozlarımız bunlardır. Yalnızca üretimin doğru bir organizasyonuyla bunları koruyabilir, arttırabilir ve heba etmeyebiliriz. Yoldaşlar, bu noktadan kalkarsak, görevlerimizin zorlukları konusunda kendimizi aldatmamalıyız. Yeni Ekonomik Politikamızı (NEP) dünya perspektifleriyle bağlantılı olarak gündemine özel bir madde olarak alan Dördüncü Kongrede söylediğimiz şey budur. En büyük kozlarımızı masaya serdik: Devlet iktidarı, ulaşım, sanayide öncelikli üretim araçları, doğal kaynaklar, toprağın devletleştirilmesi, bu devletleştirilmiş topraklardan alınan aynî vergiler ve dış ticaret tekeli. Bunlar birinci sınıf kozlardır. Ancak bunların nasıl kullanılacağını bilinmiyorsa, daha iyi kozların bile kaybedilmesi mümkündür. Yoldaşlar, öğrenmeliyiz. Kongrede Yoldaş Lenin kısa konuşmasında bu noktaya, yani sadece onların değil bizim de öğrenmek zorunda olduğumuza özel bir vurgu yaptı. Sanayinin doğru bir şekilde nasıl organize edildiğini öğrenmek zorundayız, çünkü bu doğru organizasyon halen önümüzde duruyor, arkamızda değil. Bu organizasyon yarınımızdır, dünümüz hatta bugünümüz bile değil.
Paramızı istikrarlı hale getirmeye çalışıyoruz. Bu da Dördüncü Kongrede ele alındı. Bu çabalar elzemdir ve doğal olarak bu alanda göreli başarılarımız arttıkça, sanayideki idari emeğimiz çok daha azalmış olacaktır. Hepimiz çok açıkça anlamalıyız ki, mali alanındaki tüm çabalara, sanayi alanındaki gerçek maddi başarılarca eşlik edilmedikçe, bu çabalar yalnızca çocukların oyunu olarak kalır. Temel, sanayimizdir; Sovyet devleti bu temele dayanmakta, onunla gelişip serpilmekte ve işçi sınıfının gelecekteki zaferlerinin teminatını oradan almaktadır.
  Alıntı ile Cevapla