Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 22:28   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ENFLASYONA NEDEN OLAN KAVRAMLAR

FİYAT ARTIŞLARI : Enflasyon teorik olarak bütün mal ve hizmetlere ait fiyatların eş zamanlı yükselmesidir. Bir başka değişle bir kısım malların fiyatlarının artması, bazılarının düşmesi olayının enflasyon ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
TALEP ENFLASYONU: Fiyat, arz ve talep eğrisinin kesiştiği yerde oluşacaktır. Alıcı alacağı malı en ucuz yerden almayı, satıcı ise malını en pahallı olan yerde satmayı isteyecek ve amaç edinecektir. İşte yöresel veya ülke genelinde toplam arz ile toplam talebin dengelendiği yerde ulusal veya yöresel fiyat dengesi oluşacaktır.
Talep fazlası nedeni ile oluşan enflasyonun arzın talebi karşıladığı yerde biteceği tabidir. Talep enflasyonuna yaklaşım genel olarak iç talebin kısılması şeklinde olacaktır.
MALİYET ENFLASYONU: Maliyet enflasyonu, girdi fiyatları, ücret artışları ve finansman giderlerindeki artışlardan kaynaklanır. Buna literatürde ÜCRET- FİYAT SARMALİ denilir. Maliyet enflasyonunda ise, fiyatlar maliyet artışı nedeni ile yukarı doğru itilecektir veya itilmeye çalışılacaktır Maliyet enflasyonuma yaklaşım ise, işgücünün verimindeki artıştan sağlanan ilave kazancın ücretlere yansıtılması şeklinde şekilinde olmalıdır. Bu şekilde oluşan bir yaklaşım fiyat artışına dönüşmeyecektir.
Gerek TALEP ENFLASYONU VE GEREKSE MALİYET ENFLASYONUN da halkın beklentisi sürmediği veya oluşmadığı sürece enflasyon devam etmez. Beklenti oluştuğu sürece enflasyonist sarmal güçlenecek, talep artışına neden olacak ve insanlar tavırlarını bu beklentilere göre oluşturacaktır.


Paranın Enflasyon Üzerindeki Rolü

Daha önce de değindiğimiz gibi para bir değişim aracıdır. Bizatihi kendisinin bir değeri olmamasına karşın bir değer ölçme veya değerlendirme aracıdır.
Her devlet hükümranlık hakkı nedeni ile paranın basılması ( sağlanması ) ve kullanılması, hükümranlık hakkının dayandığı diğer faaliyetlerin de yerine getirilmesinin temel unsurunu teşkil etmektedir.
Devletin toplumsal görevlerini oluşturan
  1. Kanunların uygulanması,
  2. Alt yapının yapılması ( yollar, hava limanları, barajların yapımı,)
  3. Toplum Savunması ( iç ve dış güvenlik ve bunun gerekli kıldığı silahları üretmek veya satın almak, uçak, gemi, otomotiv gibi savunma veya ulaşım amaçlı araçların üretim veya satın alınmasını temin
  4. Toplumun sağlık sorunlarını çözmeye yönelik hastahane, dispanser, sağlık ocağı, bulaşıcı hastalıklara yönelik özel hastahane ve tedavi merkezlerinin oluşturulması,
  5. Tüm bunların saplanabilmesi için yeterli deneyim ve eğitime sahip insan kaynağı oluşturabilmek ve bunların koordinasyonunu sağlayacak tedbirleri almak, planlamak ve bunlar ile ilgili yatırımları yapmak,
  6. Toplum kesimleri arasındaki gelir dağılımını dengelemek,
  7. Bu hizmetlerin üretimi için istihdam sağlamak,
  8. Bütün bu hizmetlerin yerine getirilebilmesi için gelir elde etmek (vergi toplamak )
Yönetenlerin en önemli vazifelerini oluşturmaktadır. Devletin gelir gücü bu hizmetlerin karşılanması için yetmediği zaman devletler
  1. Yeni vergiler ihdas edilebilir veya vergi oranları arttırılabilir,
  2. İç ve Dış piyasalardan belli vadeler ile borçlanırlar, (Bono ve tahvil ihraç ederek)
  3. Devletin, vergilendirme olanağı zayıflıyor ise, borç bulma yeteneği de zayıflar veya zayıfladığı intibağını verir. Yukarıdaki iki şıkkın devlet giderlerini karşılamaya yetmemesi veya borçlanma kabiliyetinin azalması halinde devlet piyasadaki para miktarını arttırabilir.
Enflasyonun olmadığı bir ortamda devletin ödünç alma veya vergi artışı istemek gibi talepleri özel yatırımlar ile sosyal içerikli yatırımların yapılması amacına yöneliktir. Bunları gerçekleştirmek için borç talebinde bulunan devletin tüketim harcamalarında tasarruf sağlaması beklenmelidir.

Ancak fiyat artışlarının olduğu, devletin hızla büyüdüğü ortamlarda ise, bu uygulamalar farklı sonuçlar doğurabilir. Ekonomiyi kısıtlamak için alınan önlemler ( özellikle vergi artırımı ) fiyat artışlarını dolayısı ile enflasyonu hızlandırabilir. Bunların bir neticesi olarak ekonominin yönetimi değişebilir veya zayıflayabilir.

Ancak bu ortam devleti yönetenlerin, devletin, ekonomi içersindeki rolü ve bu role uygun alınması gereken önlemlerin neler olduğu veya olması gerektiğini anlayamadığı bir yapıda olması halinde gerçekleşir ve enflasyon süratle artarak, sarmalın oluşmasına kuvvetlenmesine neden olur.


Talebin arzdan fazla olması, uluslararası bir olaydır. Isınan ekonomilerde mallara olan talebin sürekli yüksek olması, daha önceden belirtildiği üzere maliyetleri yukarı doğru iterek , talebin arza karşı aşırılık göstermesinden kaynaklanan fiyat artışlarını dengeleyecektir. Zira ekonomide yeteri kadar eksik kapasite bulunmamaktadır. Dünya ülkelerinde atıl kapasite mevcut ise bunlar talebe yönelik olarak devreye girecek, ancak ekonomiler ısındıkça atıl kapasite de bulunmayacaktır.

Enflasyon endüstirileşmiş, gelişmiş ülkeler için devamlı ve ciddi bir sorun değildir. Zira bu ülkeler, dünya genelinde zaten yeteri kadar üretilmiyen ve kendi denetimleri altında bulunan bir kısım sanayi üretimlerini dış piyasalara daha pahallı satabilme imkanına sahiptirler yani oluşan eflasyonist baskıyı aktarabilirler. Bu ülkelerde hızlı enflasyondan ziyade uzun süreli işsizlik yani “DEFLASYON” tehlikesi olabilir.
  Alıntı ile Cevapla