Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 22:29   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Toplum Refahının Gelişmesi

Refah seviyesinin yükseltilmesi, refah devletinin kurulabilmesi kurulabilme çalışmaları devlete yeni sorumluluklar getirmiştir.
Refah devletinde devlet, çalışanlar kadar çalışamayacak durumda olanları, insanların çalışma süreleri sonlarında yaşamlarını idame ettirecek ve geliştirecek sosyal Güvenlik Sistem veya sistemlerini oluşturmak, insanların iş güvenliklerini sağlamak, işsiz kalanların yeni bir iş buluncaya kadar ( belirli süre ) sosyal sorunları ile ilgilenmek, kimsesiz, bakıma muhtaç kişilerin gereksinimlerini sağlamak v.b. sorumluluklar da devlet sorumlulukları arasına katılmıştır.
Ayrıca kitle haberleşme araçlarının son derece hızla gelişmesi, fikirlerin anında tüm dünya ülkelerine ve halklarına iletilebilmesine dolayısı ile bir refah devleti olan A.B.D. de ve G-7 ülkelerinde olan yaşam standardındaki gelişmeler ile ulaşılan ve yaşamı kolaylaştıran mal ve hizmetleri izleyebilmesi, DÜNYADA TÜKETİCİLİĞİN AŞIRI ŞEKİLDE artmasına neden olmuştur.
Tüketimin ülkeler genelinde artması, dünya arz ve talep dengesini bozmaya, bozulan dengeler ve üstlenilen yeni yükümlülükler devletlerin mali yapılarını süratle bozmaya, dünyada dış ticaret fazlası veren sanayileşmiş ülkeler dışında bir enflasyon çizgisi oluşmasına, ülkelerin gerek birbirinin ekonomilerinden etkilenerek gerekse ülke içi kaynakların doğru kullanılmamasından ve talepteki çeşitlenmeye yönelik ürün çeşitlenmesi sağlanamaması nedeni ile sarmallar oluşmakta, enflasyon beklentisi de topluma yerleşmektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkeler ile az gelişmiş ülkelerde tüketimin hızlanması ithalatı arttırmakta, ihracat/ithalat oranı düşmekte ve ülke sıksık İMF-Dünya Bankasından ödemeler dengesi açıklarını kapatabilmek için destek talebinde bulunur hale gelmişlerdir. Dolayısı ile İMF ve Dünya Bankası bu tür devletlere özellikle dış ticaret açıklarını kapatacak veya azaltacak “ İSTİKRAR PROĞRAMLARI” uygulamaları için baskı yapar hale konuma gelmiştir. Ekonomik gelişimini tamamlamış ve dış ticaret açığı vermeyen veya süreklilik arz etmeyen ülkeler için doğru olan bu talep diğer ülkeler için sorun teşkil eder hale gelmiştir.
İşte bir başka sarmal da ülkelerin iç kaynaklarını yeteri kadar aktif hale getirememesi, alınan dış yardımların ise yeterli büyüklükte olmaması, ülkeleri ve yönetenleri her seferinde daha büyük sorunlar ile karşılaşmalarına, sorunların ertelenmesine, ertelemeler nedeni ile de daha büyük sorunların içine girmelerine neden olmakta ve sarmal çok daha fazla kuvvetlenmektedir. Zira devletlerin üstlendikleri sorumlulukları kapatabilecek gelire sahip olmamaları devletlerin borçlanma maliyetlerini de olumsuz etkilemektedir.
  Alıntı ile Cevapla