Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 22:51   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.2 Dar Mükellefiyete Tabi Olanlar Açısından

Dar mükellefiyette konuya ilişkin işlemlerin vergilendirilmesinde iki ana faktör bulunmaktadır.İlk olarak dar mükellefiyete tabi kurumlardan sağlanan gelir ve ikinci olarak bunların elde ettikleri kazançlar olarak belirlenebilir.

Ancak,51 seri nolu kurumlar vergisi genel tebliğinin ІІІ/A maddesinde,tam mükelleflerin iştirak hisselerinin satışından kaynaklanan kazancın aynı yıl sermayeye ilave edilmesi halinde kurumlar vergisi,gelir vergi tevkifatı ve diğer vergilerden istisna edilmesine rağmen,dar mükellef kurumların iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar kurumlar vergisinden istisna tutulmamıştır.

4-Emisyon Primleri İle Rüçhan Hakkı Satışlarından Elde Edilen Kazançlar

Genel olarak kurumların rüçhan hakkı kuponlarının satışından elde ettikleri kazançlar ile anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibari değerlerinin üzerinden elden çıkarılmasından sağlanan kazanç kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır.Ancak günümüze kadar çeşitli kanun hükümleri ile çeşitli vergiler ve istisnalar konulmuştur.

Kurumların bu işlemlerden dolayı oluşan vergi yükleri aşağıdaki örnekte özet olarak görülmektedir.
Kurumun bu işlemlerden kazancı şöyledir;

Emisyon primleri 5.000.000.000.-,
Rüçhan hakkı kupon satış geliri 2.500.000.000.-

Kurum yukarıda belirtilen kazançlardan dolayı gerek %25 kurumlar vergisi gerekse de %20 asgari kurumlar vergisi hesaplamayacaktır.

Gelir vergisi tevkifatı açısından olaya baktığımızda,emisyon primlerinden elde edilen gelir bu tevkifattan müstesna olmakta ancak,rüçhan hakkının satışından elde edilen kazanç için,
2.500.000.000-* %10 = 250.000.000.-TL’si gelir vergisi tevkifatı hesaplayacak ve böylece bu gelirden dolayı vergi yükü yalnızca 250.000.000.-TL’si olacaktır.

B-BORÇLANMAYI TEMSİL EDEN FİNANSAL ÜRÜNLERDEN ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİ

1-Devlet Tahvili,Hazine Bonosu ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresi’nden Elde Edilen Gelirler

Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesi ikinci fıkrası 5 numaralı bendinde,her nevi tahvil faizleri ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler menkul sermaye iradı sayılmıştır.

Bu menkul kıymetler üzerinden elde edilen faiz gelirleri ile bunların elden çıkarılması karşılığı sağlanan kazançlar bunları elde eden kişilerin hukuki durumlarına ve mükellefiyet şekillerine göre farklı olarak vergilendirme usul ve esaslarına tabi olmaktadır.




  Alıntı ile Cevapla