Ölüm Kokuyorum
daha demin,
geceye teslim ettim kendimi...
sonu yok,
yarının ardı gene gecey...bittim! ..
simsiyah kuşlar gagaladı yıldızlarımı, ışığımı tükettim...
bütün merhabalarım karanlığaydı zaten;
güneşi unutup,
selamı sabahı kestim...
daha demin,
terk edip gittim kendimi...
bir yığın et ve kemik kaldı geride!
bir de sana yazdığım son şiir:
“pullarını elledim”
şimdi neredeyim?
anlamı yok artık kolumun,
ayaklarımın,
gövdemin ve yüzümün...
yüreğim benimle ya,
işte özgür, işte seninleyim...
açan çiçeğe renk olmuşum hazanda,
solan yaprağa umut! ..
kuşun kanadıyım göç yollarında
uçuyorum,
bir havalanıp, bir konup! ..
yorgunum! ..
“aç kapını hancı! ” desem
kapatacak biliyorum!
neler yaşadım ki ben böyle?
derin kuyulara atılan can gibi
ölüm kokuyorum! ..
uzaksın sen, uzağa vurgunum! ...
bunun içindi kendimi terk edişim,
bunun içindi geceye gidişim...
lakin,
seni bulduğum yerde kalamayacağım kesin.
çünkü;
yüreği elinde
adımsız, ayaksız yolcuyum!
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |