Konu: Zekat
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 09:18   #1
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Lightbulb Zekat

ZEKAT
Zekat'ın sözlük anlamı temizlik, bereket ve artış; dini anlamı ise, malının belli bir kısmını Allah rızası için Müslüman fakirlere karşılıksız vermektir. Zekat, Kur'an-ı Kerim'de namaz ile birlikte en çok (84 yerde) emredilen bir ibadet şeklidir. Zekat vermek malın temizlenmesi, kazancın ve bereketin artmasına sebep olur.



Zekatın farz olmasının çeşitli şartları vardır:

1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak, hür olmak ve buluğ çağına erişmiş olmak (delilerin, esirlerin ve zengin olan çocukların malından zekat verilmez)
3- Nisap miktarı (96 gr. altın veya bu değere sahip) malı olmak.
4- Nisap miktarı mala sahip olmanın üstünden bir yıl (yani kameri takvime göre 354 gün) geçmiş olmak.


Nisap miktarının hesaplanmasında dikkate alınacak mallar, nakit para, nakit yerine geçen hisse senetleri ve bunların kârları, altın, gümüş gibi her türlü değerli madenler ve bu madenlerden yapılmış eşyalar, satılmak üzere alınmış ticari mallar, deve, sığır, koyun gibi ehil hayvanlar ile her türlü ekin ve meyvedir. (Bunlardan ekin ve meyve türünde olanlarının zekatını vermek için bir yıl geçmesi beklenmez, diğerleri için beklenir.)

Zekat hesabına girmeyen mallar ise oturulan ev, giyilen elbiseler, ev eşyaları, sanat aletleri, imalat makinaları ve satmak için bulundurulmayan şahsi kitaplardır. Kiraya verilmiş olan gayrimenkullerin zekatı asli değeri üstünden değil, ondan elde edilen kira gelirleri üzerinden hesaplanır.
Nisap miktarı mala sahip olan kişinin eğer borcu varsa, bu borç miktarını toplam değerden düşmesi gerekir. Hatta borçları sahip olduğu malların değerinden fazla ise, o kişinin zekat ödemesi gerekmez. Eğer kişinin alacağı varsa, bu alacaklar arasında tahsili kesin olanları zekat hesabına katmak gerekir. Tahsili şüpheli olanları ise dilerse hesaba katar, dilerse paranın eline geçmesini bekleyebilir.

Her türlü nakit, değerli maden ve ticari eşyanın zekat miktarı, bu malların değerinin 40'ta biri (% 2,5'u) kadardır. (Ehil hayvanların ve ekinlerin hesabı ise daha değişik oranlardadır.)

Zekat verilebilecek kişiler, Müslüman olan fakirler, düşkünler, borçlular ve İslami tebliğ görevi üstlendiği için kazanç getiren bir işte çalışamayanlardır. Gayrimüslimlere, eşlere (kadın kocasına, koca ise karısına), usûl ve furû'a (anne, baba, dede, nine veya çocuk, torun vs) zekat verilemez. Ayrıca her tür dernek, vakıf, cami, okul gibi tüzel kuruluşlara zekat verilemez.
Zekat öderken kalben zekat vermeye niyet etmek gerekir. Ancak fakire verirken (onu incitmemek için) bu paranın zekat olduğunu mutlaka söylemek gerekmez. (Hediye veya yardım diyerek verilebilir) Akrabalar içinde fakir olanlar varsa zekatın öncelikle bunlara verilmesi uygundur. Bir kere nisap miktarı mala sahip olup zekat ödeyen kişi, bu zenginliği devam ettiği sürece, sonraki yılların zekatını vermek için bir yıl beklemek zorunda değildir. Dilerse ve uygun kişiyi bulursa, bir yıl dolmadan da zekatını verebilir.
Eğer soruşturulup bir kimsenin fakir olduğuna inanılarak zekat verilir, daha sonra onun zengin biri olduğu anlaşılırsa, tekrar zekat vermek gerekmez. Ama böyle bir araştırma yapmadan zekat verilirse, aynı miktar parayı başka bir fakire tekrar vermek gerekir. Benzer durum bilmeden gayrimüslime verilen zekat için de geçerlidir.




Fıtır Sadakası (Fitre):

Zengin kişinin zekat dışında fitre de vermesi vaciptir. Ancak fitrenin niteliği ve miktarı, zekat hesabından ayrı özelliklere sahiptir. Fitrenin nisap hesabında zekata tabi olmayan eşyalar ve mallar da dikkate alındığı için, zekat vermekle yükümlü olmayan pek çok kişinin fitre vermek zorunda olabileceğini unutmamak gerekir.

Fitre Ramazan ayı içinde, en geç bayram namazından önce verilmek zorundadır. Fitre, aile fertlerinin her biri için ayrı ayrı verilir. Delilerin, buluğa ermemiş çocukların ve bayram namazından önce doğan bebeklerin fitrelerinin de velileri tarafından verilmesi gerekir. Bayrama kadar verilemeyen fitrelerin bayramda, hatta daha sonraki günlerde verilmesi de mümkündür, ama bu geciktirme fitredeki fazileti azaltır.

Fitrelerin mutlaka fakirlerin eline verilmesi gerekir. (Örneğin, evde fakirlere yemek yedirmek suretiyle fitre ödenmiş olmaz.) Bir kişinin fitresi bölünerek iki ayrı fakire verilemez. Ama birkaç kişinin fitresi, topluca tek bir fakire verilebilir. Her şahsın fitresinin (mümkünse) ayrı bir fakire verilmesi en uygun şekildir.
Fitre miktarı, kişinin gelir seviyesi ve sosyal yaşam standardına bağlı olarak buğday, arpa, kuru üzüm ve hurma üzerinden hesaplanır. (Fitre miktarları, her yıl müftülükler tarafından bu dört ölçü üzerinden açıklanmaktadır.) Herkes maddi gücü nispetinde bu ölçülerden en uygununu (mümkünse en yükseğini) temel alarak ödemesini yapar. Ancak, aile fertlerinin hepsi için aynı ölçünün temel alınmasına dikkat etmek gerekir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla