[özgür_1903]

Derbi uyarısı

Beşiktaş'ın deplasman fobisini atması ve G.Saray derbisi öncesi moral bulması için Vestel maçını tarihi bir fırsat olarak görüyordum. Çünkü ilk karşılaşmanın 4-0 Beşiktaş lehine bitmiş olması, rakibin formsuzluğu ve de son gün gelen seyircisiz oynama cezası siyah- beyazlı takım için önemli bir avantaj olarak önümüzde duruyordu. Ancak ilk 45 dakikada Beşiktaş'ın tek bir atak bile geliştiremediğini ve soyunma odasına 1-0 geride gittiğini gördüğümüzde takımın zamana ve skora oynadığını fark ettik. Burada deplasman maçlarında beklenen performansı sergileyemeyen Ricardinho'nun neler yapacağı önemliydi. Ancak hava şartlarının uygunluğuna rağmen özellikle ilk yarıda Delgado'nun topları sağda sürekli ezdiğini, solda ise Ricardinho'nun her topla buluşmasında içeriye ve geriye yöneldiğine şahit olduk. Eğer pozisyon üretmekle görevli yıldızlarınız bu şekilde topu harcarsa o takımın gol atması mümkün değildir. Dün Bobo ve Gökhan Güleç bütün boş koşularına rağmen yeteri kadar pas ve destek alamadıkları için bekleneni veremediler. Bu futbolu "4-0'ın rehaveti" ya da "G.Saray karşılaşması düşünülüyordu" gibi gerekçelerle de açıklayabiliriz. Ancak dün Manisa'daki görüntü bunun ötesinde coşkusunu kaybetmiş, paniklemiş bir takım izleri vardı. Ancak Uğur, topu elle çizgiden çıkartıp golü önledikten sonra sahada futbol adına bir şeyler değişmeye başladı. Tigana'nın ve oyuncuların şu sorunun cevabını kendilerinde bulması gerekiyor: 10 kişi kalmış Vestel'e gol atamayan bir takım, 11 kişilik G.Saray'a nasıl gol atacak?