Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:55   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türkiye’nin AB ile ticaretinin ithalat lehine olan yapısı mal gruplarına göre değerlendirildiğinde ise yatırım mallarının payının 1995-2000 yılları arasında ortalama %29,3, sanayie girdi teşkil eden ara mallarının payının ortalama %55 ve tüketim mallarının payının ortalama %14,3 olduğu saptanmaktadır.
Yatırım ve ara malı ithalatının tüketim mallarına oranla yüksek paya sahip olması Türkiye’nin yatırım malları ithalatında gümrüklerini 1980’li yıllardan itibaren yatırımı teşvik kapsamında sıfırlamasıyla açıklanmaktadır. Buna karşılık AB’den ithal edilen tüketim mallarında gümrükler, 1996 yılında Gümrük Birliği’nin tamamlanması ile kaldırılmıştır. Tüketim malları ithalatında 1996 yılı itibariyle yaklaşık %100 oranındaki artışın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

Aynı dönemde yatırım ve ara mallarının ithalatında belirgin bir değişiklik olmadığı da dikkate alınmalıdır. Ayrıca tüketim mallarının ithalatının artışında son yıllarda finans sektörünün düşük faizli tüketici kredisi stratejisinin etkisi büyüktür. 2000 yılında görülen yüksek orandaki artışta ise, 2000 yılı başı itibariyle uygulamaya koyulan ekonomik istikrar programı neticesinde Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kazanmasıyla doğrudan ilişkisi olduğu açıktır.

Tüketim mallarının ithalattaki payının artışı uzun vadede Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyecek bir gelişme olmakla birlikte AB’den ithal edilen ürünlerin Türkiye’de nihai tüketicinin ürün kalite ve standartları ile tüketici hakları konularında bilinçlenmesinde etkili olduğu belirtilmesi gereken bir husustur. Tüketim malları ithalatının ekonomiye olumsuz etkilerini dengeleyebilecek bir diğer husus ise lüks tüketim mallarından alınan vergilerin yüksek oluşudur.

Bu kapsamda Türkiye’nin AB’den gerçekleştirdiği ithalatta yatırım ve ara mallarının ağırlıklı yer tutması, ithalatın Türk sanayiine yönelik girdi sağlayan sağlıklı yapısını ortaya koymaktadır. Yüksek teknolojiye dayanan yatırım mallarının ithalatı bu ürünlere bağlı üretimde de ileri teknoloji kullanımını zorunlu kılmakta, firmaları Ar-Ge’ye yönelten bir diğer etken olarak nihai aşamada üretimin kalitesinde belirleyici rol oynamaktadır. Aynı çerçevede AB’ye gerçekleştirilen ihracatın yapısı incelendiğinde tüketim mallarının 1996 yılında %64,3 olan payının 2000 yılı itibariyle %59,3’e gerilediği, buna karşılık yatırım mallarının 1996’da %3,4 olan payının 2000 yılında %4,7’ye, ara mallarının ise 1996’da %32,3 olan payının 2000 yılında %35,3’e yükseldiği görülmektedir. Söz konusu dağılım Gümrük Birliği’nin Türk sanayiinde orta vadede daha belirgin olacak bir iyileşme yarattığını ortaya koymaktadır.
  Alıntı ile Cevapla