[özgür_1903]

Altın galibiyet

Fi tarihinde Rizespor'u deplasmanda tek golle yenen Beşiktaş, aylar sonra teknik adam yanlışlarına, bozuk saha zeminine ve tribün terörüne rağmen deplasman orucunu yine tek golle bozdu. Tigana'nın sahaya çıkardığı 11 yanlışlarla doluydu. Oyunun 20. dakikasında o sistemle Beşiktaş'ın kaleye gidemeyeceği belliydi. Orta sahada Koray, savunmada Baki insanüstü bir gayretle savaşmasalardı ve Runje iyi bir gününde olmasaydı Beşiktaş daha ilk yarıda hezimete uğrardı. Tigana'yı anlamıyorum. Kıran kırana bir mücadele olacağı açık, saha şartları ortada, üstelik alışık olmadığın bir gündüz maçı oynuyorsun. Elinde ne kadar mücadeleci oyuncu varsa sahaya sürmelisin. Ancak Fransız ne kadar "çıtkırıldım" varsa 11'e koyuyor. Ankaragücü bastırıyor, Beşiktaş savunmasında başta Baki olmak üzere Toraman ve Mustafa Doğan direniyor, onlardan dönen topları almak için hamle yapan bir tek Koray var. Ricardinho bekliyor, Delgado bekliyor, Burak bekliyor...

Yetmedi mi bunca terör?
Hal böyle olunca sahanın en iyilerinden biri olan Baki bile atak karşılamaktan yorgun düşüp, hata yapabiliyor. Allah'tan ikinci yarının ortalarında Serdar'ı oyuna aldı da hem Koray hem de savunma rahatladı. Kanatların çalışmadığı, orta alanda topun sürekli rakipte olduğu bir maçı kazanabiliyorsanız öpüp başınıza koyun. Beşiktaş çok ama çok önemli bir galibiyeti büyük bir şansla aldı. Şimdi gelelim futbol terörüne. Bir zamanlar tribünde olay çıkaranları, "Üç-beş kendini bilmez" diye nitelendirirdik. Şimdi sayıları yüzlerce. Yazık ki hiç kimse hiçbir şey yapamıyor. Maç bitmiş evlerine gitmesi gerekenler kendi statlarının koltuklarını kırıyor, polis mecburen biber gazı sıkıyor. Her yerde kavga gürültü... Neymiş: "Futbol maçı izledik." Olmaz olsun böyle futbol. Bu nasıl bir kin, nasıl bir öfke? Aklımızı başımıza toplamamız için daha neler yaşamamız gerekir. Yetmedi mi bunca futbol terörü?