Ağıt 
 
Doğal afetler, ölüm, hastalık vb. çaresizlikler karşısında korku,  heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili ürünlerdir. Ağıt söyleme  işine ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.  
ÖRNEK  AĞIT: Celali     
İlahi  
Tanrıyı övmek, ona yakarmak için  söylenilen dini şarkılara ilahi denir. Tekke edebiyatında ise din ve ahlakla  ilgili şiirler ilahi adıyla tanımlanır. Hem koşma, hem semai biçiminde ve hem  hece hem de aruz ölçüsüyle yazılmış şiirlerdir. Hece ölçüsünde 7, 8 ve 11’li  kalıplar tercih edilmiştir. İlahi yazarı halk şairleri içinde ilk akla gelen  Yunus Emre’dir. Daha sonra Eşrefoğlu Rumi, Niyazi-i Mısrai, Aziz Mahmut Hüdayi,  Yunus Emre’nin etkisinde kalarak ilahiler yazmışlardır. Bektaşi ilahilerine  "nefes", Alevi ilahilerine "nefes", "deme", "deyiş", Mevlevi ilahilerine "ayin",  Gülşeni ilahilerine "tapuğ", Halveti ilahilerine "durak", diğer tarikatlar da  ise cumhur veya ilahi adı verilir. Dörtlüklerle yazılanlarda kafiye düzeni  koşmaya, beyitlerle yazılanlarda kafiye düzeni gazele benzer. 
Giriş bölümüne  zemin, gelişme ve sonuç bölümüne miyan denir. Bu ikisinin arasında nakarat  bölümleri bulunur. Müzik parçası olarak bakıldığında zemin-nakarat-meyan-nakarat  sistemindeki bir kalıba uyarlar. Toplu halde seslendirilmek için bestelenmiş  ilahiler "cumhur ilahi" diye bilinir. Solo ilahilerde de koronun söylediği  parçaya "cumhur" adı verilir. İlahiler okundukları yer ve zamana göre cami  ilahisi, tekke ilahisi, mektep ilahisi, ramazan ve muharrem ilahisi, Mekke  ilahisi, Kadir Gecesi ilahisi gibi adlarla anılır.  
ÖRNEK İLAHİ: Yunus  Emre