Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-03-2007, 11:10   #29
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

MESCİDU'N-NEBEVİ

Resulullah (s.a.s)'in Medine'ye hicretinden hemen sonra ashabıyla birlikte bina ettiği mescit. Bu mescit, Mescid-i Resul, Mescid-i şerîf, Mescid-i Saadet ve Mescid-i Nebevî adlarıyla da anılmaktadır. Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'dan sonra yeryüzündeki mescitlerin en faziletlisidir.

Resulullah (s.a.s), Hicret yolculugunda kısa bir müddet Medine'nin dışında bulunan Kuba köyünde kalmıştı. Bu esnada Kuba mescidi adıyla bilenen mescidi inşa ettirmişti. Buradan yola çıkıp, Medine'ye girdiği zaman, Resulullah (s.a.s), misafir edip ağırlama şerefine nail olabilmek için herkes birbiriyle yarışa girmişti. Kendisini davet edenlere Resulullah (s.a.s); "Bırakın deve serbestçe yürüsün. O bizi Allahın razı olacağı bir yere kadar götürecektir" diyordu. Deve bir süre yürüdükten sonra, iki yetim kardeşe ait boş bir arsaya çöktü. Buraya evi en yakın olan Ebu Eyyub el-Ensarî, Resulullah (s.a.s)'in eşyalarını alıp sevinçli bir halde evine taşıdı (bk. Hicret mad.).

Resulullah (s.a.s)'in devesinin çöktüğü bu arsa sahipleri olan Neccaroğullarından Sehl ve Suheyl hibe etmek için ısrar ettilerse de Resulullah (s.a.s) bunu kabul etmedi ve on dinar gibi sembolik bir meblağ karşılığında burayı satın aldı. Bu bedeli Hz. Ebu Bekir (r.a) ödedi.

Ibn Sa'd, Resulullah'ın Medine'ye hicretinden önce Esad ibn Zurare'nin arkadaşlarıyla burada namaz kıldığını, ayrıca cuma namazlarını da burada kıldırdığını nakletmektedir. Etrafı çevrili olan bu arsanın hemen bitişiğinde, cahiliye insanlarının gömülü bulunduğu bir mezarlık vardı. Resulullah bu mezarlığın kaldırılmasını istedi. Böylece mescidin inşa edileceği arsa genişletilmiş oldu. Ayrıca burada bulunan su birikintisi de yok edildi (Nesaî, Mesâcid, 12; Ibn Sa'd Tabakatül-Kübrâ, Beyrut, t.y, I, 239).

Bedir kasabası Medine'nin 120 km. kadar güneybatısında ve Kızıl Deniz sahiline 20 km. uzaklıktadır.
Bedir, Mekke'den gelip Medine'den geçerek Suriye'ye kadar uzanan yol üzerinde olup, Mekke-Medine arasındaki konak yerlerinden biri idi.
Bedir halkı kasabalarına uğrayan ticaret kervanlarına verdikleri hizmetler karşılığında elde ettikleri kazançlarla geçinirlerdi.
Ayrica her yıl Zilkade ayında burada kurulan bir panayır kasaba halkına önemli gelir sağlardı.
Bedir kasabasının Islâm savaş tarihinde önemli bir mevkii vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) müşriklerle çarpışmak üzere buraya üç defa gelmişti. Birincisine ilk Bedir Gazvesi adı verilir.
Savaşa henüz izin verilmedigi dönemlerde Mekkeli müşrikler müslümanlara saldırılarına devam ediyorlardı.
Fakat hicretin altıncı ayından sonra cihat izni verilince artık müslümanlar kendilerini ve islâm devletini koruma imkânı bulmuşlardı.
Bir ara müşrikler o sırada henüz müslüman olmamış olan Kürz b. Câbir'in kumandasi altında bir askerî birlik gönderip Medine'nin çevresine saldirtmislardi.
Kürz ve yanindaki müsrikler Medine'nin güneyinde Cemmâ denilen yere gelip müslümanların sürülerine saldırmış ve yağmalamışlardı.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.s.) Medine'de Zeyd b. Hârise'yi devlet baskanligina vekil tayin edip bir grup müslümanla Sefevan vadisine kadar ilerledi.
Kürz ve adamlarını takip eden Hz. Peygamber, müşriklerin izlerine rastlamayıp Medine'ye geri döndü.
Bu gazveye ilk Bedir Gazvesi adi verilir. Peygamber, hicretin ikinci yılında Rabîü'l-evvel (623 Eylül) ay'ı başlarında bu sefere çıkmıştı.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla