[özgür_1903]

Beşiktaş düşmanlığı!
'... Son yıllarda bu durum değişmeye başladı. Beşiktaş'a karşı bir cephe açıldı. Bunun başını da Bursa çekiyor...' Fanatik Gazetesi yazarı Orhan Yıldırım yazdı:
Beşiktaş düşmanlığı!

Beşiktaş Yönetimi kendini sorgulamalı. Yıllardır Beşiktaş'ı takip ederim. Deplasmana gidilen hiçbir yerde düşmanca bir tavır görmedim. Bütün bunların içinde Trabzon'da olay yaşanmıştı. Maç çıkışı bir grup Beşiktaşlı, çeşitli suç aletleri ile boş dükkanlara, yoldan geçen araç ve insanlara saldırmıştı. Sayıları 15-20 kişi kadardı. Yani münferit bir olaydı. Bu bile iki takım arasında bir sorun yaratmadı. Ancak son yıllarda bu durum değişmeye başladı. Beşiktaş'a karşı bir cephe açıldı. Bunun başını da Bursa çekiyor.
Bursa olayına gelelim. Bir takım kendi kaderini kendisi çizer. Başka takımlardan medet umarsan; kümeyi boylarsın. Beşiktaş, o sezon 11 puan önde iken, 8 puan geri düşüp şampiyonluğu verdi. Yönetim, teknik heyet, oyuncular bitip tükendi. Bu nedenle ne Sebat ve Rize, hele hele Bursa'nın halini düşünecek durumu yoktu.
Ancak dönemin Bursalı yöneticileri başarısızlıklarını Beşiktaş'a yükleyip ortadan çekildiler. Görevi devralan Levent Kızıl yangına körükle gitti. Olaylar çıkınca da, "İlgi ve bilgimiz yok" dedi.
'İmam böyle yaparsa....' misali kulüplerin en üst seviyesindeki kişiler, günü kurtarma adına cepheleşmeye neden oldular. Olmaya da devam ediyorlar. Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın, "Yazılanları okuyunca kendimi sanki başka maç seyrettim gibi hissettim" diyebiliyor.
Pes doğrusu...
Sayın Aydın, 10 metre arayla olanları izledik. Maçın ikinci yarısı 9 dakika neden geç başladı? Yaralanan polisler, taraftarlar... Korkudan sahaya atlayan küçükler... Küfürler... Hikmet Karaman ve oyuncuların engel olmasa, tribünler sahaya inecekti. Beşiktaş tribününde yaşanan kavgalar... Bunların hiçbiri olmadı! Çok haklısınız, siz başka maçı izlemişsiniz!
Ya saha dışı... Kaldırımları söküp büfelere, yoldan geçen araçlara, polislere saldırılması Ortadoğu'yu aratmadı. Öyle bir olaya şahit oldum ki...
Anlatalım...
Sadece Ankara'da atlı polisler var. Atlar, bakımlı, cüsseli ve sevecen. Üstlerinde bay, bayan polisler. Kıyafetler mükemmel. İşte bu hayvanlar öyle bir taşlandı ki... Bir atın tam da burnunun üstüne geldi taş. Hayvan ürktü, acıdan boynunu salladı. Ama büyük bir itina gösterip üstündekini yere düşürmedi. Gayret etti.
Ne yazik ki bu 'at' kadar olunamadı(!)
Böyle üç maymun oynandığı sürece olayların arkası gelir mi? İlla cinayet mi çıkması lazım. Bir ay tüm maçları seyircisiz oynat, bak bakalım ne oluyor.
İş Beşiktaş Yönetimi'ne düşüyor. Aynı maçta kapalı ve numaralı tribün 5, 10 YTL, kale arkası 30 olabiliyor. Kendi yöneticin "Kulüpten duyum aldım, olay çıkacak" diye insanları teşvik edebiliyor. Ya da Bursalı bazı kişiler "Şike söylentilerini FİFA'ya kadar taşıyacağız" deme cüretinde bulunabiliyor. Esas sorun taraftarda değil, sizlerde. Yeter artık. Daha fazla Beşiktaş düşmanlığı yapılmasına izin vermeyin. Lütfen