Örneklem Herhangi bir evrenden belirli bir yolla seçilmiş da küçük sayıdaki obje ve bireylerin oluşturduğu gruba örneklem denir. Örneklemden edindiğimiz bilgilere dayanarak evren hakkında var damalarda bulunuruz. Çünkü pek çok durumda asıl amacımız örneklem grubunu tanımlamak değil, evreni tanımak, onunla ilgili sonuçlar çıkararak karar vermektir. Örneklem grubu üzerinde gözlem sonuçlarını evrene genellerken an az hata ile var damalarda bulunabilmek için örneklemin evreni temsil etmesi, temel nitelikleri yansıtması gerekir. Örneklemin evreni temsil edebilmesi için de en başta yansız olması gerekir. Herhangi bir örneklem grubu seçildiği evreni belirli bir alt evrene ya da bazı niteliklere sahip olanlara gerçekte olduğundan daha çok ya da daha az ağırlık vermeden temel nitelikleriyle yansıtıyorsa, ya da temsil ediyorsa bu gibi örneklemlere yansız örneklemler denir. Öte yandan seçildiği evreni temel nitelikleriyle tam yansıtmaya, bazı alt gruplara ya da daha az ağırlık veren örneklemlere de yanlı örneklemler denir. Yanlı örneklemlerden elde edilecek bilgiler evrendeki durumu tam yansıtmayacağından yanıltıcı olur. Bu evrenden amaca uygun örneklem seçme işine örnekleme denir. Evrenlerden yansız örneklemler seçebilmek için geliştirilmiş çeşitli örnekleme yöntemleri vardır. Bu yöntemler ve uygulaması istatistiğin çok ilginç bir o kadar da karmaşık çalışma alanlarından biridir. Bir örnekleme işleminde araştırmacının amacına evrenin yapısına ve olanaklara bağlı olarak bu yöntemlerden bir ya da birkaçı birlikte kullanılabilir. DEĞİŞKEN Gözlemden gözleme farklı değerler alabilen objelere niteliklere ya da durumlara değişken denir. Gözlemden gözleme farklı değerler alabilme iki şekilde ortaya çıkar birinci şekilde bir obje ya da bireyin belirli bir niteliği üzerinde iki ayrı zamanda gözlemde bulunup ayrı ayrı değerler gözleyebiliriz. Bir şehirde sıcaklığın sabah ve öğleyin ayrı ayrı ölçülüp farklı sonuçlar bulunması ya da bir çocuğun ağırlığının 6 ay arayla iki kez ölçülüp farklı sonuçlar alınabilmesi gibi. Birinci örnekte değişkenimiz havanın sıcaklığı, ikincisinde ise ağırlıktır. Her iki durumda da gözlemler arasında farklar gözlemlenebileceğinden değişken tanımımıza uymaktadır. İkinci şekilde ise tek bir nitelikle ilgili gözlem işini yaklaşık olarak aynı zamanda ve başka başka obje ya da bireyler üzerinde ya da ortamlarda yapı faklı sonuçlar alabiliriz. Örneğin günün belirli bir zamanında Türkiye ‘de 25 şehirde hava sıcaklığını ölçüp farklı sonuçlar gözleyebiliriz ya da aynı yaştaki 15 çocuğu tarttığımız zaman ağırlıklarının az çok değiştiğini görürüz. İnceleme konusu yaptığımız sıcaklık ve ağırlık bu durumda da değişken tanımımıza uymaktadır. Değişkenlerle ilgili veri ya da değişkenleri onlar üzerinde sayma sıralama ya da ölçme gibi işlemleri teker teker ya da bunların birkaçını birlikte uygulamakla elde edebiliriz. Yukarıda verdiğimiz tanım ve açıklamadan değişkenlerin türleri olabileceği sonucu çıkarılabilir. Aslında değişkenlerin türleri yerine sınıflamasından söz etmek belki daha doğrudur. Değişkenler farklı şekillerde sınıflanabilir. Ancak burada her durum için geçerli sayılabilecek bir sınıflama yapmam yerine uygulamada sıkça kullanılan bazı deyimler örneklerle açıklanacaktır. Nicel (Kantitatif) Değişkenler Bu tür değişkenler farklı derecelerde az ya da çok değerler alan değişkenlerdir. Yaş, ağırlık, boy uzunluğu, yıllık ya da aylık gelir, zeka düzeyi, matematik ya da tarih bilgisi, havanın sıcaklığı, hava basıncı, hızı nüfus yoğunluğu vb. nicel değişkenlerdir. Bütün insanlar boy uzunluğu ve ağırlığa sahiptir ancak bunun miktarı kişiden kişiye ya da bir kişi için zamandan zamana değişebilir. Bütün şehirlerde yaşayan insan sayısı şehirden şehire değişir. Bu gibi değişkenleri sayabildiğimiz gibi ölçerek derece sırasına koymak ve bir ölçek üzerinde işaretleme olanağı vardır. Bu tür değişkenlerin çoğu genellikle normal adını verdiğimiz türden bir dağılım gösterir. Bazen de bazı gerçeklerle bunların normal bir dağılım gösterdiği ya da göstereceği kabul edilir. |