Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-03-2007, 17:15   #1
agamemnon
 
agamemnon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
çArşı hakkında düşünceler

Beşiktaş taraftarının yüreğini oluşturan efsanevi 'Çarşı' grubunu nasıl görüyorsunuz? Sizi bilmem ama ben uzun süredir onlara hayranım. En yaratıcı, en çarpıcı, en mizahi sloganların, marşların mucidi; takımını son saniyeye dek ateşleyen Kartallar. En politik, en sol görünümlü grup. 'Çarşı'nın 'A'sının yazılışı bile bir tane. Şimdi bu mevzu nereden çıktı derseniz, o da yine bir araştırmadan. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bitirme tezlerinden birinin başlığı: Türkiye'de Futbol Fanatizmi ve Tribün Şiddeti. Öğretim Görevlisi Özay Atmaca'nın danışmanlığında Okan Berk'in 2006 tarihli çalışması. Bir Beşiktaş - Fener maçına gelen ve 'Kapalı'da yoğunlukla bulunan 'Çarşı' grubundan 200 kişiyle yüz yüze yapılan anketlere dayanıyor. Çarşı'nın burada vefakarlığı ve yaratıcılığıyla değil fanatizmi ve şiddetiyle anılması aynı olgunun başka bir gerçeği. Sonuçlar şöyle: Grubun yüzde 61'ini 20-25 yaş arası gençler oluşturuyor. 25 yaş üstündekiler toplam yüzde 26. Yüzde 72'si bekar. Yüzde 60'ı işçi. Öğrenciler yüzde 11, memurlar yüzde 17. (Bu da gösteriyor ki Beşiktaş cidden emekçi takımı. Eskiden daha sık geçerdi, bir 'arabacı takımı' muhabbetidir giderdi bize karşı. Muhatap olduğum en kakavanca latifedir. Arabacılık ayıp bir şey mi veya biz arabacıyız hadi, siz hanedandan mı geliyorsunuz?)

Eğitim durumu: Bakın o geçen haftaki araştırmadaki gibi değil. Bunlar tam fanatik ve rakamlar daha gerçekçi. İlkokul mezunu yüzde 11, ortaokul 40, lise 44, yüksek okul 3.9. 200 kişi içinde bir lisansüstü eğitimli çıkmış. (O da başka bir araştırmacıdır ya da sivil polistir sanırım.) Bu rakamlar bir gerçeği daha gösteriyor: Yaratıcılıkla öğretimin hiç ilgisi yok. Bildiğiniz gibi bizde en kabız marşları tahsilli! GS seyircisi söyler. (Tabii bu arada bizimkilerin okumayla arasının hiç de iyi olmadığı ortada. Beşiktaş'a onca desteğime rağmen 'Futbolun Psikiyatrisi' kitabım niye yeterince satılmıyor diye düşünüyordum. Ben hayatımda hep yanlış ata oynamışımdır.)

Ailelerin maddi durumu: Yüzde 24 kötü veya çok kötü, yüzde 58 orta, yüzde 18 iyi, çok iyi. Yüzde 56'sı varoşlarda oturuyor.

Yüzde 21'i savaş, 11'i korku, 5'i aşk filmlerinden hoşlanıyor. Büyük çoğunluk (yüzde 62) komedi filmlerini seviyor. (Beşiktaş son yıllarda ne kadar gülünçleşti, siz anlayın.)

Yüzde 14'ü halk, 7'si Türk Sanat Müziği'nden hoşlanıyor, pop müzik yüzde 9, rock ise 1.7 oranında dinleniyor. Arabesk sevenlerse yüzde 67. (Kaçınılmaz sonuç. Geçmiş yıllarda rock müzik dinleyenler daha kalabalıktı, kendi gözlemlerimden biliyorum. Gelinen noktada arabeskten başkası hakikaten çekilmez.)

TEZAHÜRATA KATILIM

Yüzde 87.1'i tüm tezahüratlara katılıyor. (Bu, araştırmacının doğru yerde bulunduğunu kanıtlıyor.) Yüzde 57'si küfürlü tezahürata da katılıyor. (Evet, kesinlikle doğru yerde.) İlginçtir, yüzde 89'u takıma destek vermek için küfrettiğini belirtiyor. Yani salt aşağılamak veya hakemi, rakibi yıldırmak arzusu çok geri planda. Yine ilginç, yüzde 83'ü kötü tezahüratın içlerinden geldiğini, amigoların bu konuda yönlendirici olmadığını düşünüyor. (Doğru mu bilmem ama çok samimi.)

İşte size Çarşı'da aslında altın gibi bir kalp attığını gösteren çarpıcı rakam: Sadece yüzde 6'sı rakip seyirciyi düşman olarak görüyor. Geçen haftaki araştırmada üç büyük kulüp taraftarının topluca gösterdiği yüzde 13 oranının yarısından da azı. Üstelik öncekine sadece fanatikler değil, sıradan seyirciler de katılmıştı. Fakat elbette Çarşılı-lar'ın da yüzde 49'u rakip seyircilerle birarada bulunmayı kesinlikle istemiyor. (Düşman görmüyorlarsa bile o kadar uzun boylu değil...)

Yüzde 35'i kendisinin çevrede sakin tanındığını belirtirken yüzde 65'i hırçın, sinirli, kavgacı tanındığını söylüyor. (Bu kadar yüksek içgörü düzeyi aydınlarımızda yok. Şaka değil, kutluyorum.)

Yüzde 63'ü en az bir kez karakolluk olmuş, bunların yüzde 83'ü taraftarlık nedeniyle gerçekleşmiş.

Sonuçta güzel bir araştırma. Zor koşullarda gerçekleştirilmiş. Örneğin araştırmacı tam anket uygularken cep telefonunda çalan Fenerbahçe Marşı'nın duyulmasını son anda önleyerek büyük tehlike atlatmış. Geçmiş olsun diyor, tebrik ediyorum




Yüreğimizin Derinliklerine Kök Salmış Bir Sevdadır ÇARŞI

İNÖNÜ ye Ulaşmak İçin Coştukça STAD a Sığmadan TARAFTAR dır Sewdamız

SERGEN e ALİ ye FEYYAZ adır Aşkımız



PASCAL ın O Dağ Yüreğine Tarifi İmkansız Sızılar

Bizlerden İlınan Taraftardır Tarihini Koruyan

ÖLÜM e Sayılan Günler

ŞAMPİYON luğa Sayılsın Diye Düştü Yola , DEMİRÖREN

Bastı Tetiğe
agamemnon Ofline   Alıntı ile Cevapla