Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-03-2007, 23:00   #1
ferro1903
Banned
 
ferro1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Haksızlığa İsyanım-Turgay Demir

Sanırım önceki pazar üstat Hasan Pulur yazmıştı, o vesile ile biz de Celal Vardar'ın harika dizelerini hatırladık. Suya dokunmazmış, Sabuna dokunmazmış, Pise bak! Spor medyasına bir şeyler oldu son yıllarda. En güvendiğimiz kalemler dahi korkaklığı tarafsızlıkla karıştırmaya başladılar. Onlara göre hakkı savunmak, taraf tutmak, amigo olmakla eşdeğer. Suya, sabuna dokunmamak ise tarafsızlık. PFDK, tarihin en ilginç ve çelişkili kararlarına imza atıyor, kalem oynatan yok. Oysa hepsi o maçları izlemişler. Yani neler olup bittiğinin farkındalar ama ya kuralları bilmedikleri için "PFDK'nın bir bildiği vardır, şimdi eleştiri yapıp zor duruma düşmeyelim" diyorlar ya da gerçekten olup bitenden haberleri yok. Yahu Beşiktaş'ın sezon başından beri oynadığı en temiz maç hangisi diye bana sorsalar, tek kelimeyle ve hiç düşünmeden Galatasaray maçı derim. Ne küfür vardı, ne de taşkınlık. Sadece bir ara Ayhan kapalının önünde seyirciye bir hareket yaptı ve ardından tepki geldi. Bütün olan biten bu. Bugüne kadar benzer derece küfür edilen maçlarda ceza vermiş olsalar yine sesim çıkmayacak ama durum öyle değil. Birçok maçtaki küfürü "Süreklilik yoktu" diyerek es geçenler, Beşiktaş maçına gelince 52 saniyenin hesabını yapıyorlar. Üstelik verilen ceza seyircisiz oynama... Yani en ağır yaptırım. Adalet mi bu? Koca Beşiktaş yine gümbürtüye gidiyor, tek kelime eden yok. Taraf tutanlar, gerçeklerin üzerini örtemeye çalışanlar son derece cüretkâr, peki haksızlıklara karşı çıkacak olanlar neden bu kadar korkak. Başkalarını bilmem ama ben korkmadan doğruyu ve haklıyı savunacağım. Tüm haksızlıklara karşı çıkacağım. Cihan Oskay olayında Fenerbahçe'yi savunarak birilerine göre Aziz Yıldırım'ın yalakası oldum. Bugün Beşiktaş'ı savunarak başka birilerine göre amigo oluyorum. İsviçre maçından sonra Türkiye'yi savunduğumuz için de vatan-millet edebiyatı yapanlardan olduk. Gerçi sonra uluslararası tahkim de tıpkı bizim gibi cezanın çok ağır olduğunu görüp yarı yarıya düşürdü ama millet yaptığı eyyamla, biz de yediğimiz eleştirilerle kaldık. Sonuç olarak PFDK'nın bana göre ağır olan cezası Tahkim Kurulu tarafından da onaylandı ve yanlıştan dönme şansı kullanılamadı. Hatanın üzerine hata eklendi. Bu ülkede futbolun bıçak sırtında olduğu malum. Yapılacak tek şey takım, renk ayırmadan adaletli davranmak. En başta da gözlemciler çok dikkatli olmalı. İşlerine gelen küfürleri duyup gelmeyenleri duymazlarsa bu işin içinden kimse çıkamaz. Bu da böyle biline. Her neyse bugün Beşiktaş yandı, yarın başkaları aynı manzarayla karşı karşıya kalacak. Biz kimseye bakmadan, doğru bildiklerimizi savunmaya devam edeceğiz. Bu ülke futbolu bir adım ileri gidecekse, cesur yürek ve dürüst insanlarla gidecektir. Suya, sabuna dokunmayanlarla değil.

--------------

Üstat Talu UMURsamış!

Bunca yorum kargaşası içinde elmalarla armutlar karışır zannederdik. Daha doğrusu, kimin doğru, kimin eğri yazdığını hiç kimse umursamaz diye düşünürdük. Yanılmışız. Üstat Talu, UMURsamış! Ankaragücü maçında Baki Mercimek'in emeklerinin karşılığını bizim verdiğimizin altını çizmiş. Biz Baki'nin emeğine saygı gösterirken Sayın Umur Talu da bizim emeklerimizin boşa gitmediğini göstermiş. Teşekkürler üstat.

--------------

Bu kavga çok dikkat çekici

Galatasaray'da birden bire, üstelik yönetim tarafından "liseli-alaylı" kavgası başlatılması ilginç. Böyle durumlarda hep şunu düşünürüm; acaba arkasından ne çıkacak? Birileri, suni gündem yaratıyorsa, bilin ki başka bir şeyi örtmeye çalışıyordur. Galatasaray hâlâ yarışın içinde, Seyrantepe ve Riva'da da mesafe kat ettiği açıklandı. Öyleyse sorun nedir, hangi yanlışı ya da başarısızlığı örtmek için bu kavga başladı. Bunu gerçekten merak ediyorum.

--------------

Atina'da yenilmemek şart!

Milli Takım'ın Yunanistan ve Norveç ile oynayacağı zorlu maçlar kapıya dayandı. Elbette hedefimiz iki maçı da kazanıp rahatlamak ama bu hedefleri şartlarla uyuşturmak ve ona göre strateji geliştirmek zorundayız. Yunanistan'la rövanşı kendi sahamızda oynarken, Norveç'le deplasmanda karşılaşacağız. Bu maçları göz önüne almak zorundayız. Dolayısıyla Yunanistan önünde Atina'da alınacak beraberlik bile bize yetebilir. Norveç için tam tersini düşünüyorum. Frankfurt'ta yenmeliyiz ki, rövanşta korkulu rüya görmeyelim. Sözün özü, Atina'da yenilmemek çok önemli...

--------------

Tigana bunu düşünmeli

İnönü'de rahat kazanırken deplasmanlarda zorlanan Beşiktaş'ta Tigana bir şeyler yapmalı. Son maçın kurtarıcısı Delgado'nun yanı sıra Nobre de dış saha maçlarında genellikle kayıp. Bunun üzerine rakibin orta alanda Koray ve Serdar'a uyguladığı pres eklenince Beşiktaş arıza yapıyor. Mösyö Tigana, önyargılardan ve saplantılardan kurtulup bu konuda çözüm üretmek zorunda. Fahri ve Gökhan Güleç alternatiflerini ciddi ciddi düşünmesi bence Beşiktaş'ın hayrına olur...


--------------

Gerçek Paşa!

Bugüne kadar imza ya da fotoğraf çekilmek isteyen bir tek taraftarı geri çevirdiğini görmedim. Rico saha dışında da tam bir Paşa.


--------------

Hayyam

Evren kırıntısı bu güzelim yıldızlar Gelir giderler, dünyayı bezer dururlar; Göklerin eteğinde, toprağın koynunda Doğdukça doğacak daha neler neler var.

-------------


Günün sözü

Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsüdür, erkeğinse yalnızca bir serüvenidir.
Madema De Stael
__________________
Sponsorumuz İçin Tıklayınız

Forum Kurallari İçin Tıklayınız
ferro1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla