[özgür_1903]

Ecel terleri

Dolmabahçe dün sessiz sedasızdı. Bütün soğukluğuna rağmen dün tribünlerde anlamlı ve derin bir forma dizilişi dikkatimizi çekti. Siyah forma üzerine şu isimler yazılmıştı; Şair Kazım, Behzat, Doktor Ali, Rıdvan, Asım, Alican, Doktor Sabri, Muallim Sadi, Doktor Mehmet.. 1. Dünya Savaşı içinde bir kısmı 18 Mart 1915'te Çanakkale'de şehit olmuş kulüpteki 20 aktif Beşiktaşlı içinden 9 futbolcunun ismiydi bunlar... 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' gibi tribündeki anlamlı mesajları düşünmek kadar Beşiktaş'ı Beşiktaş yapan bir asrı aşkın değerlerin çok derinlerde var olduğunu hatırlama fırsatı verdi. Büyük takımların sadece saha sonuçlarıyla var olmadığını ve var olmayacağını gördük yine.. Yoksa sevenleri kaçan her şampiyonlukta alınan her başarısız sonuçta takımını terk etme, aidiyet duygusunu reddetme ve başarılı olanın peşinden koşma haklarını kullanırlardı..

Tigana göremedi
Dün gece maçı izleyenler Beşiktaş'ın Erciyes karşısında ortaya koyduğu, hatta koyamadığı futbolu izlerken sinir krizi geçirmelerine ramak kaldı. Sürekli orta sahanın güçlü olmasından dem vuran Tigana'nın, Serdar'ı yine yedeğe çekip Koray'ı yalnız, orta sahayı boş bırakmasına yine anlam veremedik. Serdar'ın yerine oynattığı hücuma dönük futbolcuların takım futboluna katkı yapamadığını A.Gücü maçında olduğu gibi yine görüldü. Futbolcularının 5'i defansta, 5 forvette oynayan bir takımda orta sahanın boş kaldığını göremeyen Tigana'ydı. Ricardinho'nun ortası İbrahim Toraman'ın kafasında Nobre'nin fileleri gönderdiği top bireysel ve karambol gölüydü. İbrahim Toraman, inisiyatif alıp çıkmasa ve zoru yapıp arka direkte ölü topa kafayı vurmasa Tigana'nın bu anlayışının galip gelmesi bana göre mucize olurdu. Eğer Fransız hoca milli arada düşüncelerini ve takımı toparlamazsa her maç taraftarın ecel terleri dökeceğine emin olabilirsiniz.