Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27-04-2007, 09:49   #1
KaRaHaNLI
 
KaRaHaNLI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İşte Maçı en iyi yorumlayan makale Bozuk Psikoloji

Bozuk psikoloji


Her iki takımın bilinçsiz oyun anlayışının hüküm sürdüğü bir 45 dakika izledik. Fenerbahçe'ye baktığımız zaman bir takım kendini nasıl mahkum eder, futbolcularını nasıl bu kadar etkisiz kullanabilir, hangi mantıkla turu geçmeyi amaçlar anlamak mümkün değildi. Fenerbahçe'nin skor üzerinde tartışmasız en etkili olabilecek iki adamı Tuncay ve Tümer rakip tarafından değil kendi oyun anlayışları yüzünden adeta katledildi, oyun içindeki etkinlikleri sıfıra indirildi. Bu durum inanılır gibi bir görüntü değil.
Saha dizilişleri hemen hemen aynı olan iki takımdan Beşiktaş'ın, Nobre'li hücum denemelerine Delgado ve Ricardinho zaman zaman Burak katkı sağlıyor, rakip defansın arasına koşular yapıyor, etkili paslar atıyor. Peki goller bulmak zorunda olan Fenerbahçe'de bunu kim yapıyor? Hiç kimse... Kezman'a en yakın adam Alex ilk yarıda ceza sahasına bir kez girme fırsatı buldu. Tümer oyunda yok, Tuncay sağ kanadı sol taraf gibi kullanma şansına sahip değil. Tuncay belki zayıf takımlara karşı orada başarılı oluyor görünebilir. Keza Tümer de öyle. Ama Beşiktaş karşısında heba olan bir ilk yarı ve yıldızlarını oyundan düşüren bir futbol anlayışı sergiledi sarı-lacivertliler.
Fenerbahçe en büyük silahı olan yan toplarda ilk yarıda bir kez topa vurabilme şansına sahip oldu. Bunun dışında defansın kestiği tüm topların dönüşünde asgari 4-5 Fenerbahçeli ofsayt pozisyonunda. Bir büyük takım böyle hataları defalarca tekrarlayabilir mi? Bunları yaparsa büyük takım olabilir mi? Özetle Tuncay ve Gökhan Zan'ın bir anlık kabadayılık gösterilerinin dışında ki bunlar milli takımdan arkadaşlar, Fenerbahçe adına hiçbir şey yapılmayan bir 45 dakika izledik.
İkinci yarıya çıkarken oyuna müdahale etmesi gereken Fenerbahçe kulübesiydi, ama o hamle gelmedi. İlk yarıdaki oyundan çok memnunmuş gibi aynen devam ettiler. Tümer ve Tuncay kendi zincirlerini birer defa kırdılar. Fenerbahçe ikinci yarıya biraz tempolu başlarken, bu iki adam iki atakla ceza alanında gözüktüler. İlkinde Tuncay'ın vuruşunda top direkten döndü, ikincisinde Tümer'in girişi gol oldu. Ama bu sadece 10-15 dakikalık bir tempoydu. Fenerbahçe gerisini getiremedi, yorgunluk belirtileri başladı. Bir ara tekrar toparlanır gibi oldular, 1-2 pozisyon yarattılar, ama ikinci golü bulamadılar.


Kritik hatalar

Burada kulübenin oyuna müdahale etmesi kadar hakem Selçuk Dereli'nin, Baki'ye çıkarmadığı bir kart var. Oyun 1-0 iken Baki'nin, Tuncay'a yaptığı hareket sarı kart bir tarafa belki de direkt kırmızıyı getirebilecek bir hareketti. Selçuk Dereli bunu 'es' geçti. Sonra da oyunun kontrolünü kaybetti.
Fenerbahçe'nin dinamik bir adama ihtiyacı varken, Alex'in yerine oyuna alması gereken oyuncu Serkan'dı. Serkan sağ kanada alınıp, Tuncay da normal yerine kaydırılmalıydı. Bütün bunların yanında Fenerbahçe'de psikolojik baskı da mevcut. Uzun süre Beşiktaş'ı Kadıköy'de yenememenin getirdiği baskıdan etkileniyorlar. Ama daha önemlisi yedikleri golde Nobre, 2'ye 1 vuruş yaptı. Orta sahadaki tüm oyuncular da maç boyunca çok rahat topla buluştu. Kısacası Fenerbahçe biraz dirençli olsa, egoizmini aza indirgese turu geçen taraf olabilirdi. Ama şunu kabul etmek gerekir ki, Beşiktaş ikinci yarının başı hariç oyunun tamamında daha istekli ve başarılı olma inancı daha yüksek taraftı ve öyle de oldu. Tabii burada bazı oyuncuların sorumsuzluğunu da gözardı etmemek lazım. Özellikle Lugano'nun davranışı Fenerbahçe'ye ligde de çok pahalıya patlayabilir. Hepsi bu...

Mustafa DENİZLİ Milliyet
__________________
Kudretin taraftarındır Renklerin onurundur En büyük silahın ise ahlakındır BEŞİKTAŞ SEN BİZİM HERŞEYİMİZSİN

Konu KaRaHaNLI tarafından (27-04-2007 Saat 09:58 ) değiştirilmiştir..
KaRaHaNLI Ofline   Alıntı ile Cevapla