Rezillikler ve Beşiktaşlı duruşu...
Korkusuz Kalem Şemsi Birben yazdı...
Rezillikler ve Beşiktaşlı duruşu...
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında bir derbi yaşandı. Keşke yaşanmaz olsaydı. keşke Fenerbahçe'yi bu halde görmez olsaydım. Doğurusunu söylemek gerekirse Fenerbahçeli futbolcuların, taraftarların yöneticilerin o düştüğü durum içimi parçaladı. Fenerbahçeli dostların eğri oturup doğru düşünmeleri lazım. Bu kadar rezaletin yaşandığı başka bir maç yoktur. İstanbul'un ortasında yaşanan rezilliklerin bazılarını dilerseniz sıralayayım:
- Tribünden müthiş küfürler yükseldi. Fenerbahçe seyincisi değil dakikada saniyede en çok çok küfür etmenin inceiklerini gösterdi.
- Şeref tribününde de provakatörler vardı. Sürekli Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören ve yöneticilere laflar atıdı. Aziz Yıldırım birkaç kez ayağa kalkıp "sus" işareti yapsa da Beşiktaşlı yöneticilerin sabrını zorlayacak sözler söylendi.
- Aziz Yıldırım sahada mücadele eden futbolculardan daha hırslıydı. Sürekli Federasyon başkanı Ulusoy'a ve hakem Selçuk Dereli'ye ağır sözler söyledi. Maçı televizyon başında izleyenler bile Aziz Yıldırım'ın ettiği küfürleri rahatça dudağından okudu. Aziz yYıldırım da tane tane ve vurgulayarak küfür etmenin inceliklerini gösterdi.
- Saha tribündenlerden atılan maddelerle dolup taştı. Beşiktaşlı futbolcuların yanısıra Fenerbahçeli oyuncular da bu maddelerden nasibini aldı. Beşiktaş antrenörü Guy Stephan'ın başı yarıldı. Stephan'a 3 dikiş atıldı.
- Fenerbahçe Yöneticisi Murat Özaydınlı maçın sonlarına doğru sahaya girdi. Hakemin üzerine doğru yürümeye kalkan Özaydınlı'yı maçın 4. hakemi tarafından durdurdu.
- Maçın sonlarına doğru elinde bıçak olduğu iddia edilen Fenerbahçeli bir taraftar saha kenarındaki güvenlik tarafından güçlükle etkisiz hale getirildi.
- Fenerbahçeli Aurelio karşımlaşmanın ardından takım otobüsüne gitmekte olan Ricardinho'ya saldırdı. Savurduğu yumrukla Ricardinho'nun dudağını yardı. Sözde olayı yatıştırmak için olay yerine gelen Fenerbahçeli yöneticiler Şekip Mosturoğlu ve Ali Koç, Beşiktaş kafilesine, "canınızı seviyorsanız çabuk buradan çekip gidin" diye bağırdı.
- Bu kadar rezillğe reğmen Fenerbahçeli yöneticiler dur durak bilmedi. Ali Koç, naklen yayıncı kuruluşun genel yayın yönetmeni, yılların gazetecisi Şansal Büyüka'ya "Adam gibi yayın yap" diye bağırdı. Büyüka, Koç'a çok sert bir yanıt verince, Şekip Mosturoğlu ve Murat Özaydınlı FB TV'de yayına çıkıp, "Yayıncı kuruluş pazar günü bu stada nasıl naklen yayın yapacak?" diye tehdit ettiler.
- Aziz Yıldırım maçın ardından hakem hakemin soyunma odasına baskın yapıp, "Sen beni bitirdin ben de seni bitereceğim" dedi.
- Tümer ve Tuncay maç sonrası Baki'ye saldırdı. Baki'nin karşılık vermesi üzerine iki futbolcu güvenlik güçlerinin katılımıyla Baki'nin peşinden koştular.
- Baki'den hırsını alamayan Tuncay, soyunma odası korudorunda Gökhan Zan'ın yanına gidip "Daha düne kadar kıçında don yoktu. Şimdi g..tün mü kalktı?" diye bağırdı. Bu görüntüler hepsi kameralarda. Tabii Fenerbahçe yönetimi bu görüntülerin basına sızmaması için yoğun çaba harcıyor.
Sevgili okurlar, bu yazdıklarım sadece bizim gördüklerimiz. Bir de bizim gözümüzden kaçan olaylar var. Türk futbolunun düştüğü bakar mısınız? Daha geçtiğimiz hafta Hasagiç'in kırmızı kart görmesinin ardından kaleci Oğuz'un hediye ettiği penaltı sonrası sus-pus olanlar bugün terör estiriyorlar. Bu kadar rezillik yaşanması yetmezmiş gibi başbakanın duruma el koymasını istiyorlar. Şimdi soruyorum sizere bu kadar rezaetin yaşandığı dünyada kaç maç vardır? Beşiktaş'ın Baki iile kazandığı bal gibi gol verilmezken, Dereli ikinci yarı ve uzatmalarda tüm takdir haklarını Fenerbahçe lehine kullanmışken ne bu şiddet bu celal? Bunu Avrupa kupalarında herhangi bir takıma yapsalar UEFA kaç yıl ceza verirdi Fenerbahçe'ye düşünebiliyor musunuz?
Buradaki amaç çok belli... Fenerbahçe yönetimi ,Futbol Federasyonu'nu baskı altına alıp şampiyonluğa uzanmak istiyor? Amaç baskı yaratıp tıpkı G.Antep, Bursaspor maçlarında olduğu gibi al gülüm ver gülüm maçlar kazanmak. Beşiktaş yönetimi bu konuda sessiz kalmayarak Fenerbahçe'ye yapılabilecek kıyakları önlemeli. Ve Federasyon şunu bilmeli; taviz vererek bunları susturamazsınız. Dün parmağınınızı verdiniz. Bursa'da çıkan olaylarda 3 kişi bıçaklanarak yaralandı, Federasyon görmemezlikten geldi. ve işte gelinen tabloya bakın!
Son söz Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e! Ben bu sütunlarda Demirören'i defalarca eleştirdim. Şimdi ise tüm övgüleri hak ediyor. Fenerbahçe maçında tribündeki yerini alması müthiş bir manevraydı. Daha önceki yazımda da belirttim; Başkan Demirören son aylarda tüm Beşiktaşlıların güvenini kazandı. Beşiktaş başkanı, Aziz Yıldırım'a müthiş bir gol attı ve her şeyden önce takıma moral verdi. Hele hele Nobre'nin golünden sonra Demirören'in el işaretiyle tüm yöneticilerin kalkıp stadı terk etmesi alkışlanacak bir davranıştı. Bu hareket Beşiktaş'ın attığı gol kadar önemliydi. Beşiktaşlı duruşu işte budur dedirten asalet dolu, akıl dolu davranıştı. Demirören ve arkadaşları şimdi Federasyon'un Fenerbahçe'ye vermesi gerektiği cezaların takipçisi olmalı. Beşiktaş Fenerbahçe'ye inanılmaz bir saygı gösterdi. Bunu eleştirmiyorum, alkışlıyorum. Ama Fenerbahçe çizmeyi aştı. Demirören, Fenerbahçe'nin şampiyonluğu masa başında kazanmasına engel olmalı. Beşiktaşlı şampiyonluğu istiyor ama önce Türk futbolunda masa başı oyunlarının bitmesini istiyor. Ağlayarak, zırlayarak, her türlü dolabı çevirmeye çalışanlara karşı bir mücadele her şeyden önemli. Beşiktaş bu sezon bu çarkı durdurmalı.
[email protected]