Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23-05-2006, 14:09   #1
disappear
Kıdemli Kartal
 
disappear - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Post Demirören'den Sergen'e "Gereğini yaptık"

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Radyopor'da İlker Ateş'in konuğu oldu. İşte İlker Ateş’in soruları ve Beşiktaş Başkanı’nın cevapları;
Click the image to open in full size.




İ.A - Bir sezon geride kaldı. Belki de gelmiş geçmiş en ilginç lig geride kaldı. Ancak Beşiktaş son iki yıldır taraftarlarının beklentisini yerine getiremedi. Bunun nedeni nedir?

Y. D- Beşiktaş camiası her zaman şampiyonluk bekler. Ama bir takım şampiyon oluyor. Kulüp olarak hedeflerimizi yakalayamadık. Kupa Beşiktaş camiası için çok önemliydi. Kupa Beşiktaş camiasını birleştirdi. Şimdi gelecek yıla bakacağız. Doğru transferlerle birlikte önümüzdeki sene ligde ve UEFA Kupası'nda başarılı olacağımıza inanıyorum.



İ.A – Geçen yıl olduğu gibi Beşiktaş bu sezona da hızlı bir transferle başladı. Nobre başta olmak üzere dört beş transfer yapıldı. Beşiktaş kamuoyunda transferlerin yanlış olduğu yönünde değerlendirmeler vardı?



Y. D – Geçmişten ders almak gerek. O günün şartlarına göre doğru oyuncular almıştık ama tutmadı. Biz şimdi o yanlışlardan ders aldık. O günlere bakın Carew'i ve Ailton'u getirdik. Carew, Lyon'la Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kadar yükselrdi. Ailton'u Hamburg'a gitti. Çok iyi oynadı. Biz en iyi oyuncuları getirdik ama aşı tutmadı. Buraya alışamadılar. Şimdi hocamızın da isteğiyle mukavelesi biten 13 oyuncudan bazıları gönderilecek. Bazılarıyla anlaşma yoluna gideceğiz. Ancak sanıyorum en az alt-yedi futbolcu daha alacağız. Bazı futbolcuları satmama gibi bir prensibimiz de olmayacak. Biz satmazlar dedikleri Youla'yı ve Çağdaş'ı da sattık. Amacımız kulübün zarar etmeden yeterli oranda yararlı olmayan futbolcuları göndermek ve yerlerine en iyisini almak. Bu aşamada ihtiyacımız olan her futbolcuyu alacağız.



İ.A - 10 numara bir futbolcuyu neden transfer etmiyorsunuz?

Y.D - Biz sadece tek bir tane yıldız oyuncu istemiyoruz. Amacımız takım olarak yıldız haline gelmemiz. Önemli olan bir kişinin takım içinde yıldız olmadan başarıları yakalamak.

Bizim hocamızla en büyük şeyimiz, savaşan yenik olsa bile seyircileri mutlu edecek bir kadro yaratmak. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz.





İ.A - Nobre'nin Beşiktaş'a gelmesi Fenerbahçe camiasıyla aranızda bir sorun yarattı mı?

Y. D – Bu transferin bir öncesi var. Bu oyuncuyla son haftalarda sakatlandığı dönemde ilgilendik. Menejerleri geldi görüşmeler yaptık. Hocamız da onu istiyordu. Görüşmeler sonuçlandı ve Nobre'yi transfer ettik. İki yıl içinde 50'den fazla gol atması ve Türkiye'yi yakından tanıması bu transferde etkili oldu. Sözleşmesi bittiği için ve Fenerbahçe yönetiminin de onunla masaya oturmaması dolayısıyla Fenerbahçe camiasıyla aramızda bir sorun olmadı. Neticede bizim ve hocamızın beğendiği bir futbolcuyu transfer ettik.



İ.A - Sık Teknik Direktör değişikliğinin nedenleri neler? Bu da kamuoyunda eleştiriliyor.

Y. D - İlk geldiğimiz zaman Beşiktaş 11 puan öndeyken şampiyonluğu kaybetmiş. Camiada büyük bir üzüntü hakimdi. Bizim de yaptığımız taraftarları biraraya getirecek hamlelerdi. Dünya çapında bir hoca olan Del Bosque'yi getirdik. Yıldız oyuncuları getirdik. Ancak

Del bosque'yle istediğimiz sonucu alamadık. Yollarımızı ayırdık. Sonra takımın başına Rıza hocayı getirdik. Onunla da istediğimiz sonuçları alamadık. Ve bu kez Tigana'yı takımın başına getirdik. Geçmişten de ders alarak Tigana ile uzun dönemli anlaşarak yeni bir başlangıç yaptık. Ve onun istedikleri transferleri yaptık.



İ. A - Gelecek yıl Fenerbahçe'nin 100'üncü yılı. Sizin daha önce bir açıklamanız vardı. Amacımız yüzüncü yılında şampiyon olan tek takım olmak. Bu konuya açıklık getirirmisiniz?



Y. D- Bu sene iki temennim vardı. Gelecek yıl da Beşiktaş'ın şampiyonluğu kazanmasını temenni ediyoruz.



İ. A- Bu yıl ki iki temenninizin nedenini söyler misiniz?

Y. D - Benim sadece o kelimem kullanıldı. O gün Fenerbahçe eğer Galatasaray'la değil de Yozgatspor ile çekişiyor olsaydı ben Yozgatspor'un kazanmasını isterdim derdim. Çünkü o günkü yönetimin tavrından dolayı bunu şöylemiştim. Benim Fenerbahçe camiasını inkar etmem mümkün değil. Beşiktaş gibi Fenerbahçe de Türk futbolunun lokomotifi. Ancak o günkü Fenerbahçe yönetiminin tavrından dolayı o ifadeleri kullandı. Biz Galatasaray'ın şampiyon olduğu dönemlerdeki şerefli ikincilikleri unutmadık.



İ.A - Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında başkanlar düzeyinde çok sürtüşmeler oldu? Türk futbolunda bir yanda bir kulüp diğer yanda 17 kulüp olduğu söylendi. Bu yorumlar hakkındaki düşünceleriniz neler?

Y. D - Şimdi kutuplaşma özellikle de 17 kulübün ittifakı diye bir şey olmaz. Fenerbahçe yönetiminin yaptığı tarzdan dolayı bir tepki oluştu. Hata varsa hatayı Fenerbahçe'nin o günkü yönetimi kendilerinde aramaları gerek. Türk futbolu dört büyük kulüpsüz olmaz ki Fenerbahçe yönetimi yönetimi onu yaptı. Kulüpler birliğinden ayrıldılar. Beşiktaş yönetimi de bunu yaparsa diğer kulüpler aynı birlikteliği gösterirdi. Ama onların davranışlarını daha fazla irdelemeyeceğim. Şu anda da ortalık durulmuş gibi görünüyor. Ancak Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında yönetim anlamında antipatik bir tutum oluştu. Ancak camialar arasında bir sorun yok.



İ.A- Aziz Yıldırım'ın istifası hakkında düşünceleriniz nedir?

Y. D - Aziz Yıldırım'ın istifası beklenen durumdu. Ama üzüldüm. Sayın Yıldırım Fenerbahçe için çok önemli işler yaptı.

İ. A - Dönmesi için kampanyalar yapılıyor? Futbolda barış ortamı sağlanabilir mi?

Y. D – Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe çok kulüplerdir. Bunlar Türk futbolunun dört büyük takımı ve lokomotifidir. Biz sadece 17 takımla değil diğer üç büyük takımla da daima dostuz ama sahada rakibiz. Ancak Fenerbahçe kendini ayrı tuttu. Sırf ben demezsek birşeyleri kazanırız. Kaybedenin kazananın elini sıkması gerek. Dostluk çok basit.

İzmir'de kupayı aldığımız zaman ben Aziz Yıldırım'ı tebrik ettim, O da benim elimiz sıktı. Galatasaray yönetimi bize Fenerbahçe'den tebrik geldi açıklamasını yapmıştı. Ama biz Galatasaray'ı da tebrik ettik. Fenerbahçe de bizi tebrik etti. Galatasaray'ı neden tebrik etmedikleri konusuna fazla girmemek gerek.



İ.A – Sergen'in gönderilmesi camiada çok konuşuluyor. Sergen konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Y. D - Sergen'in gönderilmesini Tigana istedi. Sergen Beşiktaş'ın altyapısından yetişmiş sonuna kadar Beşiktaşlı olan bir futbolcu. Ancak yeni yapılanma içerisinde hocamızın isteklerini yerine getirdik. Hocamız koşan, mücadele eden bir takım istiyor. Bu düzende Sergen'i istemedi. Ama Sergen'in zamanında Beşiktaş'tan ayrıldığını unutmamak lazım. Sergen o zaman gereğini yaptı. Şimdi de biz gereğini yapıyoruz. O'na jübile teklif etmiştik ama o kabul etmedi. Yine de O'nunla son bir kez konuşacağım.

İ. A – Kamuoyunda Tümer yasası diye bir şey sözkonusu. Tümer kalacak mı yoksa gidecek mi?

Y. D – Ligler'de Tümer'le aynı durumda olan 47 oyuncu var. O kanun çıktığı zaman 32 yaş çok geç olarak görülüyordu. Şimdi artık futbolcular 35 yaşlarına kadar mücadele edebiliyorlar. O'nun için ufak bir maddenin değişmesi çok önemli. Türkiye'de olmalarıyla yurtdışında kalmaları arasında fark var. Bu yasayı da sadece Tümer'e maletmemek gerek.



İ.A - Cordoba'nın gönderilmesi farklı yansıdı kamuoyuna.

Y. D - Cordoba, Beşiktaş'a dört yıldır hizmet ediyor. Cordoba'nın kişiliğini kimseyle tartışmam. Ancak Cordoba yaşlandı. Zaten Şubat ayından beri yeni kaleci aramaya başlamıştık. Tigana'nın da istediği olan Runje'ye imza attırdık.



İ.A - Transfer komitesinde işler nasıl işliyor? Oyuncu seçimi nasıl oluyor?

Y. D- Hoca karar veriyor. Bu mevkiye bu futbolcuyu istiyoruz diyor. Biz alternatifler yaratıyoruz. Mali açıdan kulübü rahatsız etmeyecek insanları alıyoruz. Mesela bizim Brezilya'daki ayağımız Zago'dur. Brezilya'dan alınabilecek oyuncuları o bize rapor ediyor. Alacağımız genç oyuncular konusunda ki en büyük şansımız hocamız ve ekibidir. Şunu da hatırlatayım, Beşiktaş kulübü istediği oyuncuyu alacak mali güce sahiptir.



İ.A- beşiktaş'ın Fulya Projesi ne durumda?

Y. D – Beşiktaş Fulya projesinin onaylanmasından sonra önemli gelir kaynağı elde edecek. Şu anda tek sabit geliri olan kulüp Beşiktaş'tır. Beşiktaş belediye Başkanı İsmail Ünal'ın da onay verdiği proje hayata geçirildi ve Fulya senede 12 milyon dolar getirecek bir projedir. İsterseniz şampiyon olun isterseniz beşinci olun bu gelir kasaya girecek. Bu projeye geçmişteki başkanları da katkıda bulunmuştur. Onlara ve projede katkısı olan herkese teşükker ediyorum. Kira mukavelelerini marketlerle yapmaya başladık. Beşiktaş bu gelirlerle borcu sıfırlanacak. Fulya'nın hisselerinin satılarak borcun kapanması Beşiktaş'ın borcu kapatma konusunda başka bir sorun olarak gösteriliyor ancak bazı risklere girmek zorundasınız. Borç olmadan büyüme olmaz. Şu anda Beşiktaş'ın banka borcu 41 milyon, 5-6 milyon dolar bazı kişilere, bir de carip hesap borçları var. Fazla bir borcumuz yok. Ama mizan ve bilançolarımızda her zaman gösteriyoruz. Transfer döneminde 15 milyon dolar borcumuz çıkacak. Ama bizi zorlamayacak. Şimdi bu projeyle birlikte borç 10 milyon dolara düşecek. Borcu kapattığımız zaman 35 milyon dolar önü açık gelirimiz olacak.



İ. A - Futbol Federasyonu başkanlık seçiminde Ulusoy'a destek vermeniz eleştirildi..

Y. D - Sayın Haluk Ulusoy birinci derecede akrabam. Hanımımın kuzeni. Seçime girdi ve kazandı. Ben de duygusal olarak ağladım. Zaten Türk insanının duygusallığı vardır.
disappear Ofline