Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-06-2007, 16:19   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Orhan Yıldırım Beşiktaş'taki son gelişmeleri değerlendirdi

'Bir gençleştirme hikayesidir gidiyor. Neden yaşlı oyuncular alınıyor, gençlere önem verilmiyor diye..' Fanatik Gazetesi yazarı Orhan Yıldırım'ın köşe yazısı:
Balık baştan kokar!

Bir gençleştirme hikayesidir gidiyor. Neden yaşlı oyuncular alınıyor, gençlere önem verilmiyor diye.. Futbolun yaşlısı genci olmaz. Önemli olan yapılan transferin takıma olan katkısıdır. İşte takımın içinden birkaç örnek. Zago'nun mu katkısı fazlaydı yoksa genç Baki'nin mi?.. Ya da Giunti mi faydalıydı, Matias Delgado mu?
Son dünya şampiyonu İtalya ve Avrupa Şampiyonu Yunanistan'ın yaş ortalaması 30'un üstünde. Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Milan, 40'ına merdiven dayayan Maldini'nin kaptanlığında kupaya uzandı. Beşiktaşlı ise son yıllarda kandırıldı. Takımı gençleştiriyoruz uyutması ile kayıp sezonlar üst üste geldi.
Elbette genç yetenekler de takımın içinde olmalı. İşte Barcelona'da Messi. Henüz yirmili yaşlarda. Ama futbolu, boyunun yüz katı!
Beşiktaş'ta da Burak, Serdar, Bobo ve kendini atlardan soyutladığı takdirde Türkiye'nin en yetenekli oyuncusu İbrahim Akın gibi oyuncular mevcut. Fakat uzun ve stresli lig maratonu, yeni ivme kazanan Türkiye Kupası ve hep hüsrana uğradığımız Avrupa arenasında öne çıkan takım oyunu. Bunun altından kalkmak için de tecrübeli ayaklara ihtiyaç var. Olaya bu açıdan baktığımızda Beşiktaş bu açığını kapadı. Rüştü ve Cisse gibi çok önemli tecrübe katıldı. Navarro ya da Boumsong'dan biri daha alınacak. Böylece tecrübe açığı kapanmış olacak. Eğer geçen sezon Kartal'ın bu handikapı olmasaydı, ayakların altına kadar hem de birkaç kez gelen şampiyonluk fırsatı geri çevrilmezdi.
Transferde tecrübe ve kalite açığı kapatıldı. Bu kez ortaya başka bir sorun çıkıyor: Teknik heyet. Ertuğrul Sağlam genç, başarıya aç, dürüst ve çalışkan aynı zamanda çok adil bir hoca. Ancak bütün bunlar Beşiktaş'ı içeride dışarda zirveyi zorlayacağının garantisi değil. Öyle ki, takım içinde kendi kariyerinin çok çok üstünde olan oyuncular var. Mesela son dünya kupasında oynayan Ricardinho. Sağlam, disiplini elden bırakmaz, eşit mesafede durursa, bu sorunu da çözebilir kanısındayım. Ancak bu şekilde şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı elde edilir. Zaten Beşiktaş'ın kurtuluşu da Devler Ligi'nde...

Yönetim nereye!
Yönetim kendi içinde bölünmüş durumda. Önce Abdi Celalettin Kolot sorunu yaşandı. Kolot daha sonra kendini toparlayıp ipleri eline aldı. Bu kez Gülnaz Arsel sendromu yaşanmaya başlandı. Arsel, Kolot'un deyimi ile, "Ojeli elleri ile topa girdi.." Kimse kusura bakmasın. Herkesin yönetim içinde görev bölümü var. Kimse diğerine bilgi vermeye mecbur değil. Sadece yaptıklarını başkanla paylaşırlar. Başkan yönetime getirir, getirmez, o da kendi bileceği iş. Çünkü başkanlık sistemi mevcut. Ha aldığın görevden memnun değilsen, kabul etmez bırakırsın. Bu bağlamda yönetimin transferleri basından öğrenmesi de doğal karşılanmalı. Ama iş buraları da aşmış. Arsel'in yeni yaptırdığı dövmelerini göstermek için, özel kıyafetler giydiğine kadar indirgenmiş. Hem de bu çöl sıcağında diğer yöneticilerin takım elbise giyip toplantıya geldikleri günde...
Aman dikkat. Yönetimin bu durumu takımı da bozar!
Bizden uyarması...
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla